8 Ekim 2014 Çarşamba

Yağmur Sonrası / Sarah JIO



"İkinci Dünya Savaşı'nın tam ortasında yaşanan yasak bir aşk ve işlenen korkunç bir cinayet"

Anne İkinci Dünya Savaşı'nda Bora Bora Adası'nda görev yapmış olan bir hemşiredir. O yıllarda nişanlıyken ailesini ve nişanlısını geride bırakarak en yakın arkadaşı Kitty ile birlikte savaşta görev almak için Bora Bora Adası'na gider. 

Nişanlısına duyduğu sevginin gerçek aşk olup olmadığı konusunda kafası karışık olan Anne, parmağındaki nişan yüzüğüne rağmen orduda görev yapan Westry adında bir askere aşık olur. Duyduğu bu aşk Westry'den de karşılık bulur.Adada gözlerden uzak bir bungalov keşfederler ve her fırsatta orada buluşmaya başlarlar. Aynı  zamanda buluşamadıklarında gizli bir yere mektup bırakırlar. Daha sonra adanın yerlilerinden o bungalovun lanetli olduğuna ve o kapıdan içeri girenin ömür boyu kalp acısı çekeceğine dair birşeyler duyarlar ancak umursamazlar.

Bungalovda kaldıkları bir gece korkunç bir cinayete şahit olurlar. Anne bu cinayeti şikayet edip adaleti yerine getirmeleri gerektiğini savunsa da Westry kimseye bundan söz etmemeleri gerektiği konusunda ısrarcı olur ve sebebini de söylemez. Bunu gizli tutmaya karar verirler. Adanın yerlilerinden yaşlı bir kadın ancak bu cinayetin çözülmesi ve adaletin yerini bulmasıyla bu lanetin ortadan kalkacağını söyler. İşlenen cinayet yıllarca Anne'nin omuzlarında bir yük gibidir.

Ada Kitty'nin de hayatında çok şey değiştirir.Bu arada Anne Kitty'nin  kendisine karşı davranışlarını değiştirdiğini farkeder. Çok yakın arkadaş olmalarına rağmen zamanla birbirlerinden uzaklaşırlar.

Annesinden gelen mektupla Anne ailesiyle ilgili bir çok değişikliğin yaşandığını da öğrenir.

Savaş sona erdiğinde Westry bir başka yerdeki savaş için görevlendirilir ve oraya gönderilir. Anne tekrar evine dönmeye karar verir. Kitty yine savaşta görev alarak başka bir yere gider.Savaş hepsini ayrı yerlere sürükler. 

Anne eve dönüp düğün hazırlıklarına başladığında aklında hep bir soru işareti kalır. Acaba  gerçek aşk bu mudur? Evlenmek onun için bir hata mı olacaktır? İşte bunları düşündüğü sırada Westry'nin ağır yaralı olduğuna dair bir telefon alır ve onun yanına hastaneye gider. O hastanede çalışan Kitty Westry'nin onu görmek istemediğini söyler. Anne duydukları karşısında yıkılır ve Westry ile Kitty arasında birşeyler olduğunu düşünüp tekrar evine geri döner. 

Uzun yıllar sonra Anne'ye bir mektup gelir. İşlenen cinayetle ilgili kitap yazan biri bu konuyla ilgili bildiği birşey olup olmadığını sormakta ve aynı zamanda adaya gelmek isterse elinde kendisine ait birşey  olduğunu söylemektedir. 

Mektubu okuduğu sırada Anne'nin torunu yanındadır. Torunu bir heykelle ilgili araştırma yapmaktadır. O heykeli yapan kişiye ulaşmaya çalışır. Bu heykeltraşın Anne ile ne ilgisi olabilir ve torununun yaptığı araştırma Anne'nin hayatında ne gibi bir dönüm noktası olabilir ?

İşte kitabın en heyecan verici kısmı buradan sonra başlıyor. Anne adaya gidecek mi ? Cinayetle ilgili bildiklerini anlatacak mı ? Westry neden cinayeti gizli tutmaları konusunda bu kadar ısrarcıydı? Mektup gönderen kişi kim ve elinde Anne'ye ait olan ne var ? 

Anne ve Westry'nin yolları bir daha kesişecek mi ? Geç de olsa kavuşacaklar mı ? Westry Anne'ye ulaşmaya çalıştı mı ? Onu sevmeye devam etti mi ? Kitty'e ne oldu ve Anne'nin hayatının gidişatını nasıl değiştirdi? Hastanede birbirlerini gördükten sonra bir daha görüşecekler mi ? Kitty neden Anne'den uzaklaştı ve sonra yaptıklarından pişman oldu mu ? Westry ve Kitty arasında birşeyler yaşandı mı ? Cinayeti kim işledi ? 

İşte tüm bu soruların cevabını bulabilmek için son hızla okuyacağınız bir kitap. Sarah Jio kesinlikle en sevdiğim yazarlar arasında yerini aldı. Mart Menekşeleri de bu da harika romanlar. İkisinin de tarzı aynı.Geçmiş ve bugünü birbirine bağlayan olaylar var. Ama ikisi de birbirinden güzel. Keyifle okudum ve itiraf ediyorum bazen gözlerim bile doldu. Bu ara çok mu duygusalım ne :)

Sıra Böğürtlen Kışı'nda. Eminim ki o da çok güzel. 

Yağmur Sonrası'nı ve hatta Sarah Jio'yu tavsiye ediyorum.Bence okumalısınız :)

"Umut tükenmiş gibi görünse de ikinci şans her zaman vardır... 
 Ya yoksa ?"


16 yorum:

  1. ne güzel anlatmışsın yahu bayıldım ve mrk ettim <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kreatif Baskan
      Neredeyse bütün kitabı anlatacaktım zor tuttum kendimi :D

      Sil
  2. Dönemin popüler yazarlarından :)) Ben sadece Mart Menekşeleri ni okudum şimdilik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şenay benderli
      Mart Menekşelerini sevdiysen bunu da sevme ihtimalin yüksek :)

      Sil
  3. Ne güzel yazmış sin anlatmissin. İkinci bir şans her zaman iyidir ama hak edene

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nihal Baysal Koçer
      E tabi bir de haketmek lazım haklısın :)

      Sil
  4. Merhaba sayfamda senin için bir mim var =) http://strawberrymillk.blogspot.com.tr/2014/10/bookchallengetag.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Manolya Özkan
      Merhaba. Teşekkür ederim. Baktım şimdi beni baya düşündüren bir mim olacak :)

      Sil
  5. wuuuuu çok iyi.Çok beğendim.Çok da güzel anlatmışsın.
    Benim buraya geliş amacım:şöyle bir görünmek :) Geçmiş bayramın kutlu olsun.Valla özledim buraları.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gizemlikimlik
      Ayy kimler gelmiişş :)
      Teşekkürler canım. Senin de geçmiş bayramın kutlu olsun. Ben de senin yazılarını çok özledim :(
      Ama hepimizin sorumlulukları günlük telaşları var ve zaman bulamıyoruz bazen. Sen kendine iyi bak da biz her zaman buradayız :)

      Sil
  6. ilginç kitapmış bence okunası. umarım eldekileri bitiririmde okurum efendim.

    YanıtlaSil
  7. okuduğumuz kitapların arasında kendi halinde bir ayraçtır zaman
    biz farketmesek de ayırır ikiye
    bir yanda içimizdeki çocuk kalır öte yanda bu yenik günler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. atesinsesi
      Ne güzel cümleler bunlar böyle :)

      Sil
  8. bu yazarın kitaplarını henüz okumadım, kitapların kapakları okadar güzelki bi albenisi var ama içleri nasıldır diyede korkuyordum. iyiki yazmışsın bu yazıyıı canım hemen alıp başlayabilirim okumaya :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kelebenk
      Ben de kapaklarına bakınca tereddüt etmiştim.Böyle sanki dışı dikkat çeken ama içi boş kitaplar gibi gelmişti.Ama değilmiş. Çok güzeller.Tavsiye ederim :)

      Sil