26 Şubat 2015 Perşembe

Mutlu Olma Sanatı / BERTRAND RUSSELL

"Mutlu Olma Sanatı" İngiliz düşünür Russell'in yazmış olduğu kişisel gelişim ve felsefe içerikli bir kitap. Bu kitabı ilk olarak Fox'ta Çalar Saat programında görmüştüm. İsmail Küçükkaya kitabın içinden seçtiği bir kaç paragrafı okuduğunda çok hoşuma gitmişti okudukları ve aldım. Okumaya başladım. Belki de en yavaş okuduğum kitap budur. Bana biraz ağır geldi. Ama yine de bitirdim.

İlk sayfalarda karşılaştığım şu cümlelere bayıldım.

"Hayvanlara bakıyorum da
 Ben de hayvanlaşıp onlar gibi yaşayabilirim diyorum, hepsi kendi aleminde huzur içinde...
  Durumlarından sızlanmazlar, kan ter dökmezler,
  Karanlıkta gözleri açık oturmuyorlar ve ağlamıyorlar günahlarına,
 Tanrıya olan borçlarını konuşup midemi bulandırmıyorlar, hepsi hoşnut, hiçbirinin mal hırsıyla gözü dönmüş değil, ne biri diğerinin önünde diz çöker, ne de binlerce yıl önce yaşamış kendi türünden birinin,
  Hiçbiri dünyanın en mutsuzu değildir yada en saygı değeri."                                                                                                                                     WALT WHITMAN

İki ana başlığımız var. Mutsuzluğun nedenleri ve mutluluğun nedenleri. Günlük hayatta sıkça yaşadığımız rekabet, can sıkıntısı, heyecan, yorgunluk, çekememezlik,günah duygusu, kamuoyu korkusu,keyif ve sevgi gibi uzayıp giden duyguların mutluluğa yada mutsuzluğa etkisini anlatan bir kitap. Mutsuzluğa bazen bilerek sürüklendiğimizi, aslında bununla başa çıkma yöntemlerinin olduğunu, günlük hayatta bizi mutlu edecek günlük uğraşlar ve ilgi alanları edinmemiz gerektiğini anlatıyor kaba taslak söylemem gerekirse.

Altını çizerek okuduğum bir çok paragraf oldu. Aslında çoğu bildiğimiz, farkında olduğumuz ama uygulamaya koyamadığımız şeyler. Sanki bilerek ve isteyerek mutlu yada mutsuz oluyoruz gibi. Olumsuz duygularla başa çıkma imkanımız varken bunu kullanmayabiliyoruz. Mutsuzluk zevk veriyor sanki kimi zaman. Yada ben mi böyle düşünüyorum sadece bilmiyorum.

Kitabın arkasında bu kitabın mutluluk sırlarını açıkladığı yazıyor. Ancak ben bu derece iddialı bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Evet faydalı şeyler de okudum içinde. Ama dili o kadar sıkıcı ki. Okurken boğuldum sanki. Hatta çoğu zaman başıma ağrılar girdi okudukça. Mutlu olma sanatını okuyacağım diye sayılı uğraşlarımdan biri olan kitap okumayı da bırakacaktım neredeyse :) Ama takıntı işte. Kitabı yarım bırakmamak için direndim. Vicdan yapıyorum sonra :) Ama yok yani bu kitabı hiç sevmedim ben. Son sayfalarını az önce okudum, şu anda başım ağrıyor abartmıyorum :) 

Bu tür kitaplarla aranız yoksa hiç tavsiye etmem. Benim gibi beyniniz zonklar. Ama yok illa ki ben bu tür konulara ilgi duyuyorum, sıkılmam derseniz okunabilir tabi ki :)

Ve altını çizdiğim özellikle de bayanların hoşuna gidecek olan bazı paragraflar paylaşmak istiyorum sizinle. Biraz feminizm kokusu alıyorum sanki :)

"Akşamüzeri kocası eve döndüğü zaman ona gün boyunca karşılaştığı güçlükleri anlatan kadın can sıkıcı, anlatmayan ise dalgın sayılır.Çocuklarıyla ilgili duruma gelince; onları dünyaya getirmek ve büyütmek için bulunduğu özveriler zihninde öyle canlı bir biçimde yer etmiştir ki, onlardan normalin üstünde şeyler bekler, bu arada ayrıntılarla uğraşmaktan sinirli ve dar düşünceli biri olmuştur.Kadının katlanmak zorunda kaldığı haksızlıkların en öldürücüsü de budur. O aile içindeki görevlerini yerine getirdiği için çocuklarının ve eşinin sevgisini yitirmiştir. Oysa bunları ihmal edip de neşesini ve kendi bakımını sürdürseydi belki hala sevilmekte olurdu."

"Erkeklerin kadınları dış görünüşlerine bakarak sevmelerine karşılık kadınlar erkekleri karakterleri için sevme eğilimi gösterirler. Bu noktada kadınların erkeklerden üstün olduğunu belirtmek gerekir.Çünkü onların erkeklerde aradıkları nitelikler erkeklerin onlarda aradıkları niteliklerden üstündür. Ama iyi bir karaktere sahip olmanın iyi bir görünüşe sahip olmaktan daha kolay olduğunu hiç sanmıyorum. Hiç değilse kadınlar iyi bir görünüşe sahip olmak için ne yapmak gerektiğini erkeklerin iyi bir karaktere sahip olmak için ne yapmak gerektiğini bildiklerinden daha iyi bilirler."

"Gerçek değerli cinsel ilişkiler tarafların kendilerini tutmadıkları ve kişiliklerinin birbirine katıp ortak bir kişilik yarattıkları ilişkilerdir. Önlemin bütün türleri arasında gerçek mutluluğa en fazla engel olanı aşkta önlemdir."

"Aslında erkek ve kadın erdemi arasında fark yoktur; hiç değilse geleneğin bizi inandırmak istediği şekilde bir fark yoktur. Erkekler için olduğu gibi, kadınlar için de mutluluğun ve iyiliğin sırrı keyif duygusuna sahip olmaktır."

"Kadınlarda keyif alma ağır başlılığın yanlış yorumlanması nedeniyle eskisi kadar olmasa bile yine de büyük ölçüde engellenmektedir. Kadınların erkeklere açıkça ilgi göstermesi yada herkesin içinde fazla hareketli olması doğru bulunmaz. Oysa erkeklere ilgi duymamayı öğrenirken hiçbir şeye ilgi duymamayı yalnızca doğru sayılan bazı tutum ve davranışlara önem vermeyi öğrenirler. Hayatta pasif ve çekingen olmayı öğrenmenin hevesi ve hoşnutluk duygusunu körelteceği açıktır. Üstelik bunun ağırbaşlı kadınlarda ve özellikle az eğitim görmüş ağırbaşlı kadınlarda çok rastlanan içe kapanıklığı kışkırttığı da bir gerçektir. ....Ama kadınları bunun için suçlayamayız. Çünkü bu binlerce yıldan beri süregelen kadın eğitiminin bir sonucudur."



"Bir kişi altı yaşına gelmeden sövmenin kötü olduğunu öğrenmiştir. Yalnız kötüler içki içer, sigara içmek ise erdemli bir insanın yapmayacağı birşeydir. Hiçbir zaman yalan söylememesi gerektiğini öğrenmiştir. Ve bütün bunların üstüne öğrenmiştir ki, bedenin cinsellik içeren kısımlarına karşı herhangi bir ilgi duymak iğrenç birşeydir. Annenin düşünceleri olan bu yasaklara tanrının emirleri gibi olarak inanılır. Anne yada anne ilgisizse dadı tarafından sevilmek yaşamının en büyük zevkidir. Bu sevgiyse ancak ahlak kuralların uygun hareket edildiğinde elde edilebilir. Böylece çocuk dadısının yada annesinin hoş görmeyeceği herhangi bir davranışın günah olduğuna inanır. Büyüdükçe de bu ahlak kurallarının kaynağını ve bunlara aykırı davranmanın cezasını unutur. Ama o kuralları unutmaz ve onlara uymamanın çok kötü olacağı duygusundan kurtulamaz."

"Doğru kural basit: Kız yada erkek çocuğa ergenlik çağına gelinceye değin herhangi bir ahlak kuralı öğretmeyin ve bedenin doğal eylemlerinde herhangi bir günah bulunduğunu aklına sokmaktan sakının. Çağı gelince de ahlak eğitiminin mantığa uygun olmasına ve sağlam temellere dayanmasına önem verin."

"Eğer birbirimizin düşüncelerini okuyabilseydik, bence bunun ilk sonucu bütün dostluklar sona ererdi. İkinci sonucu çok iyi olurdu, çünkü arkadaşsız bir dünya çekilmeyeceğinden insanlar birbirleri hakkındaki gerçek düşüncelerini saklama gereksinimi duymadan dost olmayı öğrenirdi."

"Bütün sevgilerimiz sevdiklerimizi her an yere serebilecek olan ölümün insafına bağlıdır."

"İnsanların çoğu bir zindanda mutlu olamayacak yaradılıştadır. Bizi içimize gömen duygularsa zindanların en kötüsünü oluştururlar. Bu tür duyguların en yaygın olanlarından bazıları korku, çekememezlik, günah duygusu, kendine acıma ve kendine hayranlıktır."


"Ben yaşarım göreceğimi görürüm, çocuğum benim yerime geçer, o da göreceğini görür; onun çocuğu da onun yerine geçer. Bunda üzülecek ne var? Böyle olmasaydı da sonsuza dek yaşasaydım, yaşamın zevkleri eninde sonunda tatlarını yitirirlerdi... Şimdiyse bu zevkler her zaman tazedirler.
           Hayat ateşiyle iki elimi de ısıttım;
           O sönüyor, ben de vedaya hazırım."

"Başarı mutluluğun sadece bir öğesidir ve eğer diğer öğelerin tamamının feda edilmesi pahasına elde edilmişse, çok pahalıya mal olmuş demektir."

"Bazı mutluluklar her insanın doğuştan hakkıdır. Bunlardan yoksun olan birisi, hemen her zaman doğru yoldan sapar ve dünyadan nefret eder."

En uzun yazımı yazdım sanırım. Sabredip buraya kadar okuyanlara da teşekkürü bir borç bilirim ayrıca :)



17 yorum:

  1. Sona kadar okudum heyoooo :) ama cogunu annamadim yihuuu:) hele o gercek değerli cinsel ilişki seysini hic annamadim. Tamam bu kitabi okumucam ki Sağol tatliiiiim :) ♥ ♥ ♥ ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kreatif Baskan
      Ayy sonuna kadar okumuş olman tam bir sabır işi :D
      Ben de birçok yerde yazarın anlatmak istemediğini anlamadım yada saçma buldum. Seçtiğim cümleler de senin için öyledir belki :)
      Eğer benim gibi sabırsızsan bu kitabı okuma bence de :D
      Rica ederiim :)

      Sil
  2. Hepsini şimdi okumadım ama geri döneceğim. :)

    ben de beklerim!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kafa Dergi
      Her zaman beklerim :)
      Sana da uğruyorum şimdi :)

      Sil
  3. kapak çok başarılı :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lady Witch
      Bu tür kitapları sevmeyenler için emin ol sadece kapak başarılı :D
      Ay yazar bunları görse bana beddua eder mi acaba :D

      Sil
  4. omg! ben o sabredip okuyabilenlerden degilim ne yazik ki su an ama ilk firsatta okurum kiiii :* :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslı Yılmaz
      Dürüst bloggerları her zaman çok sevmişimdir :D

      Sil
    2. hhehehe sağoll tatlımmmm :)
      bu arada pazar günü senin de kulaklarını çınlattık haberin olsunn :P :)

      Sil
    3. Nasıl yaniii :) blogger buluşması dimiiii of yaa tam olarak kusur kalmışlık duygusu yaşıyorum şu an :D kimlerle buluştunuz? yazılar resimler bir sürü paylaşımlar bekliyorum bir an önce banane banane :)

      Sil
    4. oyy kıyamam sana bennnn.
      baby resimleri görmüşsün zaten dedikoduları da ben sana bir ara gizlice anlatırım olur mu :P :)

      Sil
    5. Olur tabi ki. Buna asla hayır demem :D

      Sil
    6. bebeğim blogta sormuşsun oraya da yazdım ama sanırım sebep sende hala asliminho adresimin gözükmesi. yandaki favori şahıslarda da eski adresim var mesela..
      sen istersen takip et gadgeti üzerinden işlemi tekrarla ;)
      sorunu ve nasıl çözüleceğini ne yazık ki bilmiyorum :(

      Sil
  5. ayyyyyy çalar saat benim kitabı da göstersin bana neeeee :)))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deep
      Her program göstersin Deep'in kitaplarını bananeee :D

      Sil
  6. İnsanlığı hayvanlardan öğreneceğiz bir çağdayız malesef ki bir köpek kedinin dostluğuna bir insandan daha fazla sadık kalacağını düşündüğüm bir zamanda...
    Bazı kitaplar fazla idaalı dimi hayatı çözeceksiniz bu kitabı okuduğunuzda dermiş gibi bir açılım yazıyorlar sende didin kitabın sonuna kadar cevabı bulmak için ah çok var öyle :) Bak ben bir kere bir kitap okumuştum biri bir kızı evine götürüyor kitabın sonuna kadar kim o kızı evine götürdü felsefe diye kafa patlatıyorlar sonu öyle sinirlerimi bozdu ki son yazan cümleyi söylüyorum "Kızı kim getirdi okuyucu" :d
    Dikkatli okuduğun detaylı özetinden çok belli keşke sevdiğin bir kitap olsaymış :)
    "Bazı mutluluklar her insanın doğuştan hakkıdır. Bunlardan yoksun olan birisi, hemen her zaman doğru yoldan sapar ve dünyadan nefret eder." ayrıca bunu bir kenara yazdım çok sevdim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Jysra Reçani
      O tür iddialı kitaplara karşı hemen bir önyargı sahibi oluyorum nedense. İnanmıyorum çünkü. Her kitap insanın bakış açısını bir dereceye kadar değiştirebilir. Hayat değiştiren kitap var mıdır bilmem. Ama ben henüz rastlayamadım :)
      Hahaha kitabın sonuna bayıldım. İnsanın sinirden yaprakları kemiresi gelir :D

      Sil