Before Sunrise, Before Sunset ve Before Midnight... Celine ve Jesse'nin aşk hikayesini anlatan birbirinin devamı olan 3 film.


Before Sunset yani ikinci film ilkinden 9 yıl sonra çekilmiş. Bu süreçte belirledikleri tarih ve yerdeki buluşmaya sadece Jesse gelir. Celine ise büyükannesinin cenazesi nedeniyle gidemez. Ayrı kaldıkları süre içinde Jesse evlenip çocuk sahibi olmuş ve Viyana'daki o geceyi anlatan bir kitap yazmıştır. Onları tekrar karşılaştıran da bu kitap olur.
Jesse Paris'te düzenlenen imza gününe gider. Paris'te yaşayan Celine de bundan haberdar olup imza gününün düzenlendiği yere gider.Bu defa da Paris sokaklarında gezerek ayrı kaldıkları 9 yılda neler yaşadıklarını anlatırlar. Birlikte geçirecekleri belki de sadece son bir kaç saatleri vardır. Celine Jesse'yi evine davet eder ve evdeki sohbetleri sırasında ona kendisinin yazdığı şarkıyı gitarıyla birlikte çalıp söylemeye başlar. Şarkı Jesse için yazılmıştır. Jesse uçağa geç kalmak üzeredir. Ancak Celine'den gözlerini alamaz...
Jesse'nin Celine'in evinden ayrılıp uçağına yetişip yetişemediği ve bir daha görüşüp görüşmedikleri ise Before Midnight'ın konusu. O yüzden sadece Before Midnight'ı izlemeyenler devamını okumasın mümkünse!! :)
Before Midnight, Before Sunset'ten 9 yıl sonrasını konu alıyor. Tahmin edildiği gibi Jesse uçağına yetişememiş Celine'in yanında kalmış ve bu defa birlikte bir hayat kurmuşlardır. İki de kızları olur. Paris'te yaşayan çift çocuklarıyla beraber Yunanistan'a tatile giderler. Tatilin son günü ise arkadaşlarının hediyesi olarak otelde başbaşa bir gece geçirmeye giderler.

En sonunda Celine Jesse'ye artık onunla olmak istemediğini söyleyip odadan çıkar. Tek başına otururken Jesse tekrar yanına gelir ve şirinlikler yapmaya çalışarak Celine'i güldürmeye, ona eski heyecanlarını hatırlatmaya, aşklarının hala devam ettiğini, bunun farkına varması için uğraşmaya devam eder. Celine'in siniri geçtikten sonra gülümsemesi ve Jesse'nin küçük oyunlarına eşlik etmesiyle film son bulur.
Her 3 filmde de oyunculuklar çok doğal. Sanki ezberlenen tasarlanan hiçbirşey yok, herşey anlıkmış gibi. En çok bu yönünü sevdim. Favorim ise kesinlikle Before Sunset...
Before Midnight'ı da izledikten sonra aşkı bulmanın, onu yaşamanın, yaşatmanın ve ilk günkü gibi değerini bilmenin, heyecanı ilk günkü gibi yaşayabilmenin ne kadar zor olduğunu düşündüm. Çünkü zaman ilerledikçe sorumluluklarımız başkalaşıp ağırlaşıyor. Düşünmemiz gereken şeyler fazlalaşıyor. Aşkı yaşatmak ise farkındalık istiyor sanırım. Günlük telaşlar peşinde koştururken sevginin, aşkın değerini yok etmemek gerek.
O zaman yıllandıkça değerlenen aşklara diyorumm.... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder