20 Nisan 2014 Pazar

Geri Dönüş :)


Merhaba herkesee.. Ben geldiim =)

Ya nasıl özledim burayı var yaa. Ama telefondan bakacak kadar bile vaktim olmadı. Fırsat bulduğum zaman annemleri, ablamları ve sonsuzu arayabildim sadece. Çok yoğun bir hafta geçirdim. Tatlı bir yorgunlukla geri geldim. Dün akşam 8 gibi evdeydim. Valizimi boşalttım ve annemle biraz muhabbet edip hemen yatağa attım kendimi. Tam 12 saat uyumuşum. Bir haftadır uykudan hiçbir şey anlamadım diyebilirim.

Bizim barodan 6 kişi gittik sadece. Bir de Giresun ve Mardin Barosundan stajyerler vardı. Farklı bölgelerden yeni yeni insanlar tanımak çok keyifliydi. 

Giderken de gelirken de yolculuğum çok rahattı. Oteldeki odalar iki kişilikti. Ben lisede aynı okulda okuduğum bir arkadaşımla aynı odada kaldım. Birbirimizi daha önceden de tanımanın rahatlığı farklı tabi. Ve o kabus gibi dersler Pazar gününden başladı. 

Sabah 9.30 akşam 6.30 her gün ders vardı. Ders dinlemeyi unutmuşum resmen. Ben okula bile bu kadar gitmedim yaa. Sıkıldığım derslerde telefondan oyun oynadım yada kendi kendimi fotoğraf çektim. O salak halim gözünüzde canlanmaz umarım :D

Ankara'nın havasına uygun bir valiz hazırlığı yapmışım neyse ki. Hiç pişman olmadım yanıma aldıklarımdan :)

Tabi hep ders ders ders olmadı :) Bizim için görevlendirilen kişiler o kadar ilgilendiler ki bizimle. Kendimizi evimizdeki kadar rahat hissettik. Bazı günlerde de programlar yapılmıştı. Önce Ankara'ya her gidenin yaptığı gibi Anıtkabir'e gittik. Bir gece En Son O Gitti adlı tiyatro oyununa gittik. Açıkçası beğendim diyemeyeceğim. Hatta sıkıldım bile. 

Bir gece de baleye gittik. Aman Allahııım o sanatsa eğer ben gerçekten sanattan anlamıyorum. Benim bildiğim bale böyle değildi yaa. Çok saçmaydı. Sadece birbirlerini itip kakmaktan başka bir şey yapmadılar :D Estetik denen hiçbir şey yoktu. Yada ben anlamıyorum bilemiyorum. Gerçi 15 dakikadan sonra dayanamayıp çıkan insanlar olduğuna göre tek anlamayan ben değilim. Bu yüzden mutluyum :D

Baleden sonra Atatürk Orman Çiftliği'ne gidip orada bir şeyler atıştırdık. Kalabalıkla birlikte o et kokusu daha bir güzel oluyor yaa :)

Sonraaa Anayasa Mahkemesine gittik. O mahkeme salonuna bittimm. Çok güzeldi. Ama kürsünün iki yanındaki disko topunu andıran aksesuarlar o atmosfere hiç yakışmamış :)

Gölbaşı'nda Ankara Barosuna ait bir tesis var. Orada yemek yedik. Deniz olmasa da göle benzeyen bir su birikintisi vardı :) Hava da çok güzeldi. Orada keyifle yemek yedik.

Barolar Birliği binasının içinde yer alan hukuk müzesi de çok güzeldi. Avukatlar tarafından bağışlanmış çok eski daktilolar çok güzeldii. 

Bir de eski meclise gittik. Müze haline getirilmiş. Oradaki rehber çok ukala bir kadındı. Masalara dokunmayın onlar tarihi eser diye söylenirken kendisinin de masaya kıçını dayamış olduğunun farkında değildi sanırım. Ve topukluyla olduğu için dengesini kaybedince masa geriye doğru gidince hepimiz gülmeye başladık. Sonra sinirlendi tabi. Neden gülüyorsunuz komik birşey mi var demiyor mu bir de. Daha ne olsun kii? :)

Ve tabi ki Kızılay :) Haftaiçi orada gece ne çabuk bitiyor yaa. Bir kahve içelim dedik saat 23.00 da bizi kapıdan kovacaklardı neredeyse. Kapanacakmış. Yemek yiyelim dedik. Tam birşey isteyeceğiz ocak kapandı. Fırın şey oldu, o yok, bu kalmadı derken istediğimizi de yiyemedik. 

Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne gidecektik ama vaktimiz kalmadı. Oraya mutlaka gitmelisiniz dedi herkes. Başka zaman artık :)

Kalabalık bir grupla olunca herşey çok eğlenceliydi. Ama en güzeli son geceydi. Her zaman öyle olur zaten. Hep son gece tanıdığın insanlarla daha çok kaynaşırsın ama artık bitmiştir malesef :)

Akşam yemeğine gittik. Her masaya baroda kurullarda görevli avukatlardan biri oturdu. Ve o kişiler genellikle yaşını başını almış oldukları için gayet ciddi bir ortam vardı. Herkes yandık yaa bu gece böyle mi geçecek falan derken yemek faslı bitti ve bize eşlik eden avukatlar biz gidelim artık siz de eğlenmenize bakın deyince gözlerimiz parladı :)

Adamlar daha kapıdan çıkmadan Ankaranın bağları çalmaya başladı :) Sonra herkes kendini göbek atarken buluverdi :D Resmi olan o yemek bir anda düğüne döndü sanki. Bir gelinle damat eksik. İç anadolu, karadeniz, trakya oyun havalarıyla devam ettik bütün gece :) Çok eğlendik ve anladım ki yöreler farklı olsa da müzik insanları bir araya getirebilen sayılı şeylerden biri sanırım :)

Gece bitince otobüse binip otele geldik. Herkes üzerini değiştirip lobiye indi. Son saatleri muhabbet ederek geçirdik. Gece 3 gibi diğer barodakilerle tek tek vedalaşıp odaya çıktık. İçimde bir burukluk bile hissettim. Belki bir daha hiç birbirimizi görmeyeceğiz ama ne bileyim alıştım işte :)

Herkes birbirinin telefonunu mail adresini aldı. Olur ya belki bir gün yolumuz düşer o şehirlere belli mi olur ? 

 Sabah 9.00 da yola çıktık. Yandaki fotoğraf da yolculuktan bir sıkıntı karesi :) 

Bizimle en çok ilgilenen Ankara Barosunun yazı işleri müdürü her birimize tek tek mail atmış. "Sizleri tanımak çok güzeldi. Yaşım gereği çok yoruldum ama sizlere içimden gelerek hizmet etmenin verdiği mutlulukla içim rahat. Ankaraya tekrar geldiğinizde burada bir abiniz olduğunu unutmayın" deyip iş için kullandığı telefon dışında şahsi numarasını da yazmış. 

Nasıl mutlu oldum okuyunca. Oraya vardığımız gün tanışmıştık. "Burası sizin eviniz gibi, her ihtiyacınız olduğunda bana ulaşabilirsiniz, siz bizim evlatlarımızsınız bize emanetsiniz" falan deyince biz çok samimi olabileceğini düşünmemiştik :) Ama gerçekten samimi olduklarını gördük. Sonra ben maile cevap yazdığımda yine üşenmeyip bana geri dönüş yaptı. Sanırım Ankara'ya yine yolum düşse arayacağım insanlardan biri olacak kendisi.

Bir de baronun şoförü ve fotoğraf çeken bir abi vardı. Onları da çok sevdik.  Onlar da telefon numaralarını verdiler. Buraya gelirseniz neye ihtiyacınız olursa olsun yardımcı oluruz dediler.Özellikle fotoğraf çeken Habib abi çok enerjik ve ruhu genç bir insan :) Zaten son gecenin kapanışını da Habib abiyle fotoğraf çekilerek yaptık. Adam bir hafta boyunca nerede istersek kaç tane istersek hep fotoğraf çekti bizi. Bir tane de onunla birlikte olsun değil mi :) 

Orada tanıştığımız herkes çok samimiydi. Ders veren hocalar, avukatlar, akademisyenler.. Her biri mail adreslerini telefon numaralarını verdiler.

Çok eğlenceli ve faydalı bir eğitim programı oldu. Gittiğime pişman değilim ve iyi ki gitmişim diyorum. Sanırım artık Ankara'ya olan önyargım da yok olmuş durumda. Ankara beni güzel karşıladı :)

Dün geldiğimde sonsuz aldı beni otogardan ona kavuşmanın sevinci vardı içimde yol boyunca. Zaten haftanın her günü görüşemiyorduk ama farklı şehirlerde olmak daha bir tuhaf oluyor. Daha çok özlüyor insan. Bir de birbirimize de çok vakit ayıramadık orada olduğum süre boyunca.

Ankara'ya giderken de Sonsuz bırakmıştı beni otogara. Ondan ayrılırken içim nasıl tuhaf oldu anlatamam :)

Aa bu arada doğum günü hediyelerini çok beğendi :) Özellikle de blog sürprizim çok hoşuna gitti. İyi ki yapmışım :)

Ne kadar bulutlu fotoğraflar koymuşum yaa, hiç farkında değilim :)

Neyse bu akşamlık bu kadar yeter. Yarın Pazartesi malum, işbaşı :)

İyi geceleerr =)





23 yorum:

  1. Ankara havası sana çok iyi gelmiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinliklee :) Bir yandan iş hayatından uzaklaşmak dinlendirici oldu :)

      Sil
  2. Sevgili Dördüncü Tekil Şahıs Ankara hakkındaki ön yargından kurtulmuş olmana bir Ankaralı olarak çok sevindim. hoş geldin, ben şahsen özledim seni... Ankara'ya gelip giden senin gibi tatlı bir misafire "bir daha bekleriz" diyorum... Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşbuldum :) Artık Ankaraya karşı gayet ılımlıyım :) Demek ki oraya gidip güzel vakit geçirmem gerekiyormuş sevmem için :)
      İnşallah yine yolum düşer de gelirim. Belki gezmeye gelirim belli mi olur :)
      Sevgilerle..

      Sil
  3. Hoşgelmişsinnn! Anlattıklarından, çok güzel bir seyahat geçirdiğini anlıyorum, çok mutlu oldum senin adına ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşbulduumm :)
      Çok teşekkür ederim. Gerçekten çok iyi geldi bu bir hafta bana.

      Sil
  4. ayyy ne kadar sevimli biri öyleee :)
    tuttum ben bu abiyi-leri- hehehe
    ön yargılarının yıkılmış olmasına sevindimmm acaba benimkiler de yıkılabilir mi dedim içten bir şekilde :)
    anladığım kadarıyla senin için her konuda faydalı bir eğitim-gezi olmuş :)
    bu arada Hoşgeldin tatlım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşbuldum MyReal =)
      Çok iyilerdi hepsi :) İç anadolu insanının sıcaklığı bir başka oluyor. Bir de o şiveleri yok mu =)
      Bence önemli olan o yerde güzel vakit geçirmek. O zaman önyargı falan kalmıyor :)
      Çok keyifli ve faydalıydı gerçekten.

      Sil
    2. ahh kuzenlerim sağolsun o yerel insanların şivesini çok iyi biliyorum ve inanılmaz eğleniyorum onlarla konuşurken :)
      haklısın sanırım bakalım bu sefer neler olacak benden yana :)
      senin adına çookkk sevindim ki :)

      Sil
  5. ne tatlı anlatmışsın ya. anayasa mahkemesine gittim ben de. oturum dinlemiştim. yoksa hakimevi'nde mi kaldınız ya. :) ankaranın bağları. gezmeler yemeler arkadaşıklar. ne hoş yaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok hoştu gerçekten deep :) yok yok orada kalmadık öyle bir yer olduğundan da haberim yok :)

      Sil
  6. Ohh ankaraya olan önyargın yıkılmış cok sevindim. :))

    Anadolu Medeniyetler güzeldi gezdim ben :P eski mecliste de tadilat olmayisina şaşırdım. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ankara artık sevdiğim şehirler arasında maya :)
      Ben de ilk fırsatta gezmek istiyorum müzeyi o kadar övdüler ki.
      Aa hep tadilat mı var ki şanslıyım desene :D

      Sil
  7. Hoşgeldin :)
    Bende senin yokluğunda buldum blogunu :))
    Ne güzel tatilimsi bişey olmuş senin içinde :)
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşbuldum, sen de bloğuma hoşgeldinn :)
      Evet güzel bir tatil modundaydı :)
      Sevgilerle..

      Sil
  8. Hoşgeldin, çok güzel vakit geçirmişsin. :)
    Kim demiş avukatlar hep ciddi diye? Orda göbek atanlar kimler sanki :)
    Özledik seni..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşbuldum Lily :) Çok güzeldi yaa, istemeyerek gittim ama dönerken üzüldüm bile :)
      Hep ciddi olduğumuz yönündeki fikirler kesinlikle yanlışş :)
      Ben de özledimm.. Yazılarını okuyamadım uzun zamandır. Gittim geldim çok değişmişsiin =)

      Sil
  9. enerjik bir yazı daha ne güzel :) Ankara ile ilgili düşüncelerinin değişmesine sevindim :)
    o kadın ne kadar iticiymiş öyle biz anlamamıştık tarihi eser olduğunu şaka yapıyorsun deseydiniz bak ya çok gıcık oldum şimdi :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok sevindim düşüncelerimin değişmesine. Ankarada yaşayanlara karşı kendimi kötü hissetmiştim :)
      Ya nasıl ukalaydı bir görsen. İnadına çıkıp masaların üzerinde zıplayasım geldi :D

      Sil
  10. Yorucu ama bir o kadar keyifli geçmiş.
    Hoş geldin
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşbuldumm :)
      Tatlı yorgunluklar itina ile çekilir :))

      Sil