8 Mart 2014 Cumartesi

Kadın Olmanın Zor Olduğu Tükiye'de Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun

8 Mart Dünya Kadınlar Günü deyince insan bir durup düşünüyor, Türkiye'de kadınlar için "kadın olmak" bu denli zorken bugünümüz kutlu olsun demek ne kadar gerçekçi. Tabi ki göğsümüzü gere gere 8 Martımız kutlu olsun diyeceğiz. Fakat içimiz ne kadar rahat.


Hergün gazetelerde, haberlerde eşi/eski eşi, sevgilisi/eski sevgilisi veya herhangi bir üçüncü şahıs tarafından dövülen, öldürülen, yaralanan, şiddet gören kadınlarımızı gördükçe içim rahat bir şekilde 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun yazamadım başlığa. Bunun yerine uzun olsa da bu başlık daha uygun oldu.

Merak ediyorum kadın olmanın bu kadar zor olduğu kaç ülke var acaba dünyada.

Çünkü zor, hem de çok zor Türkiye'de kadın olmak. Haklarımızı, kendimizi savunmak çok zor. İkinci sınıf insan muamelesi görmememiz gerektiğini kabullendirmek çok zor. Bir kere şiddet görsek ağzımızı açıp da birşey söyleyemeyiz kimseye. Çünkü söylersek şunları duyarız karşılığında;

 "kim bilir ne yaptı da haketti dayağı"
 "erkektir arada olur o kadar" 
 "aman kızım ufak bir olay için yuvanı mı yıkacaksın"
 "Bir anlık sinirle vuruvermiş. Sineye çek, olmamış gibi davran"

Anne babamız bile yediğin dayağı unut, kır dizini otur kocanın yanında diyebilir. Çünkü annemiz de bir kadın olarak aynısını yaşamış ve dizini kırıp oturmuştur.

Şiddet uygulayan bir baba ve şiddet gören annenin çocukları da sağlıklı olmaz doğal olarak. Erkek çocuk babasını örnek alarak şiddet uygulayan bir adamın temellerini atabilir kendi içinde. Kız çocuk ise annesini gözlemleyip susmayı, dizini kırıp oturmayı, sessiz kalmayı, gördüğü işkenceyi kabullenmeyi öğrenir. Bu manzara bu şekilde aileden çocuklara geçer ne yazık ki.

Kimi kadınlarımız bu şiddete daha fazla katlanamayıp kurtulmak için elinden geleni yapar. Belki kurtulur da. Hayatına yeniden yön verir. Ama bu sefer de "dul" etiketi bırakmaz peşini. Bir kadın dul olunca çevredeki çoğu erkek kimseye hayır demez gözüyle bakar o kadına. Oysa kadın sadece bir bedenden ibaret değildir.  Onun herşeyden önce herkesin ulaşamayacağı bir ruhu vardır. Bunu anlamaz çoğu erkek. 

Kimi kadınlarımız ise çaresizlikten katlanır gördüğü şiddete. Çünkü gidecek başka yeri yoktur. Geçimini sağlayacak ne bir işi ne de mesleği vardır. Ana babasına gitse kocasının yanına geri gönderecektir. Şiddet görüp de görmezden gelmeye devam edecektir.

Şiddet uygulayan erkek kendini adam sanadursun. Bırak adamlığını acaba ne kadar "insan" sayılabilir ki bunu yapan bir "adam"!

Bir erkekle kadının ilişkisinden bahsedilirken, erkeğe gelince "erkektir yapar, helal olsun" olur. Kadına gelince "fahişe" damgası yer.

Bakımlı olursun laf söylerler, kendine bakmazsın ne biçim kadın derler.
Belli bir saatten sonra dışarı adım atamayız korkudan başımıza birşey gelecek diye.
İstediğimizi giyemeyiz. Her zaman dikkat etmek zorundayız.
Cinsellik erkek için normal birşey, bir ihtiyaçken kadın için ise ayıptır.


Kadının ne anlama geldiği ve ne anlama gelmediği düşünülmelidir. Yukarıda alıntı yaptığım fotoğraftaki gibi kadın iki göğsü ve bacak arası için var edilmiş değildir. Kadın cinsel bir obje, kapitalizme meta, seks kölesi, üreme makinesi, kimsenin namusu değildir!!!

Yaratılış olarak farklı olsak da kadınla erkek eşit statüye sahiptir, gelecekte de böyle olacaktır.Erkeklerle aynı haklara sahibiz. Bizim işimiz sadece evlenmek, çocuk doğurmak, çocuk bakmak, yemek, çamaşır, bulaşık, ütü... Ve daha bir sürü şey değil.Toplumun ve hayatın her alanında özellikle de çalışma hayatında kadına yer vardır. 
Evet şu anda bunların yansımasını göremiyoruz gerçek hayatta. Uzun yıllar alacak bu ütopyanın gerçekleşmesi. Ama bunların bilincinde olmalıyız. Farkına varmalıyız asıl olması gerekenın bu olduğunun. Bu bilinci yaymalıyız. Erkek ve kadının eşit olduğunu çocuklarımızı eğitirken onlara aşılamalıyız. 

Kısacası zor Türkiye'de kadın olmak. Toplumda kendimize yer açmaya çalışmak, kendimizi kabullendirmek çok zor. Biz de buradayız, biz de varız diyemiyoruz bir türlü.

Hergün haberlerde şiddet gören kadınlarımızı izlerken içim cız ediyor. Morarmış yüzler ve vücutlar, ölü bedenler... Neden hakediyoruz ki bunları? Yada insan her ne yapmış olursa olsun bu insandışı muameleyi hakeder mi?

Her geçen gün kötüye gidiyormuşuz gibi hissediyorum. Bu o kadar büyük bir problem ki belki yıllarca en aza indirilemeyecek. Toplumun bir bütün halinde tedaviye ihtiyacı var. Özellikle de şiddet uygulamaktan zevk duyan, bu şekilde kendini adam sanan erkeklerin. 

Kadınlarımızın gördüğü şiddet sadece fiziksel değil, psikolojik, ekonomik, cinsel şiddete de maruz kalınıyor. Yapmamız gereken bunlar karşısında susmamayı öğrenmek. Tepki gösterebilmek. Bu aşamaya gelebilmek için de çoook zaman lazım. Çünkü temelde bir bozukluk var. 

Çocuklarımızı eğitme tarzımız bile kız ve erkeğe göre farklı farklı. 
Kız çocuklarımızı büyütürken ; "kızlar öyle yapmaz, böyle yapmaz, öyle oturma ayıp, öyle konuşma ayıp, şöyle yapma günah" Kısacası kız çocuk deyince "AYIP ve GÜNAH" ağırlık kazanıyor. Onlara susup oturmayı, sineye çekmeyi, herşeye tepki vermemelerini öğretiyoruz. Ezilmeyi öğretiyoruz.

Erkek çocuk deyince tam tersi ; daha küçükken "erkek adamsın sen" ile başlıyoruz büyütmeye. "Hani oğlumun pipisi" diye de devam ediyor. Çünkü erkek için ayıp değil bu. Güç göstergesi. Varlık nedeni. Saklamasına gerek yok ki gayet doğal. Göğsünü gere gere gösterebilir. Onlara da ezmeyi, güçlü olduklarını öğretiyoruz. Karşı cinse sadece bir cinsel obje olarak bakmayı aşılıyoruz. 

Bu konuda yazacaklarım hiç bitmez. O kadar doluyum ki. Daha fazla uzatmak istemiyorum.
Dilerim en kısa zamanda kadınların hakettiği değeri gördüğü, toplumdan dışlanmadığı, şiddet görmediği  ve "8 Mart Dünya Kadınlar Günümüzün" kutlu olduğu bir Türkiye'ye kavuşuruz . 

Yazdıklarımda anlattığım erkek tipi için ise tabi ki istisnalar var. Ama ne yazık ki bu tablo karşısında çok daha ağır şeyler söylemek istiyor insan.

Bu günümüze sahip çıkalım. Kadın olmanın zor olduğu Türkiye'de Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun.






6 yorum:

  1. bizim ülke bi akıllansa artık yaaaa :)

    YanıtlaSil
  2. "İnsan olmaya çalışmak" bence böyle bir ders konsun. Üniversite bitirene dek mecburi okunsun. Bir ihtimal, belki bir işe yarar. Kadınlar Günün Kutlu Olsun. Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kesinlikle eğitim gerektiren bir konu ve tabi bir de insanın kendi kendini yetiştirmesine bağlı biraz.
      Teşekkür ederim. Senin de kadınlar günün kutlu olsun.
      Sevgilerle...

      Sil
  3. Bence bunların hepsi kadından korkmalarından kaynaklanıyor.Kadının gücünden. Ama umutluyum değişecek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım değişir. O kadar çok istiyorum ki bu koşulların değişmesini. Erkeklerin kafa yapısı değişirse bu durum da değişecektir mutlaka.

      Sil