tag:blogger.com,1999:blog-45370174182687127732024-03-14T13:14:13.304+03:00Dördüncü Tekil ŞahısAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.comBlogger230125tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-51683150366633766102016-12-13T16:25:00.001+03:002016-12-13T16:25:26.641+03:00Söylenecek Söz mü Kaldı?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiviYbviMW_Xc0p4Fgfgt3KUO9NJkehvAv-2Pr983y73r-_zCce5FHKIISQDY6o-rb0T7B24g6yUHrA4QuQnTyNfb5WjoLBfVUNKUEKh1MBxcc1P7EC1IIGYpkyuqfxUE42cYBL5lqX86w7/s1600/istanbul-besiktas-taki-patlamada-iki-sari-9049022_5509_m.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiviYbviMW_Xc0p4Fgfgt3KUO9NJkehvAv-2Pr983y73r-_zCce5FHKIISQDY6o-rb0T7B24g6yUHrA4QuQnTyNfb5WjoLBfVUNKUEKh1MBxcc1P7EC1IIGYpkyuqfxUE42cYBL5lqX86w7/s320/istanbul-besiktas-taki-patlamada-iki-sari-9049022_5509_m.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Zalimlerin dünyasında mazlumlar ölümlere misafir edilirken,</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
yeryüzünü cehenneme çevirenler ise iktidarlarının cennetlerine misafir oluyor.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Çünkü onlar için ölüme misafir edilecek ve gelecekleri çalınmış binlerce genç var. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
(Birgün Gazetesi- Turan Eser)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-44310010062367652152016-11-30T17:02:00.001+03:002016-11-30T17:02:13.744+03:00Beklenen Gün Geldi Bile<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhow83f4TaBfTyEujUJtCVW3DRBVZ2FUT6gThW_-VaHcbQnop2I_EZ7CvvbAdxBtKgTi-RXezD5Ne-MHexCKmpbtTtGR2CeElmWco5AiOzFshJCfu5ux4rNjqR681Je8sknP6r2nNQ-vAhQ/s1600/tumblr_lvng800fYK1r1u6uzo1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhow83f4TaBfTyEujUJtCVW3DRBVZ2FUT6gThW_-VaHcbQnop2I_EZ7CvvbAdxBtKgTi-RXezD5Ne-MHexCKmpbtTtGR2CeElmWco5AiOzFshJCfu5ux4rNjqR681Je8sknP6r2nNQ-vAhQ/s320/tumblr_lvng800fYK1r1u6uzo1_500.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Yarın akşam Eskişehir yolcusuyum. Serkan'ın askere gittiğinden bahsetmiştim size. Yemin törenine gideceğiz ailesiyle beraber Eskişehir'e. Serkan gideli 1 ay oldu. Kolay mı geçti tabi ki hayır. Yokluğuna alışmak zor geldi.Ama her akşam mesajlaşıyoruz, her gece arıyor. Sesini duyabiliyorum. Gittiği yerin Eskişehir olması çok rahatlattı beni. En azından rahatça haber alıyorum, güvenli bir bölge olduğunu biliyorum. Dağıtım yerinin yine Eskişehir olması, şehir değişikliği yaşamayacak olması da teselliydi bizim için. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Beklenen gün geldi anlayacağınız. Heyecanlıyım. Böyle sanki yeni çıkmaya başladığımız zamanlar gibi. Haftasonu kuaföre gittim saçıma ombre yaptırdım, kaş bıyık olayları falan işte :D Ne giysem diye düşünüyorum deli gibi. 3 senedir çıkıyoruz bunları düşünmeyeli çok zaman olmuştu. Tamam tabi ki saldım çayıra mevlam kayıra der gibi paspal değildim ama en azından ne giysem diye günlerce düşünmezdim :D Yaz olsa seçenek fazla da kış olunca hele de bu soğukta lahana gibi kat kat giyinmekten başka çare yok. Kırklareli şu an o kadar soğuk ki Serkan Eskişehir'in soğuğu da bizim orası gibi dedi. Tören için dışarda ne kadar bekleyeceğimiz de belirsiz. Sarıp sarmalanmak lazım o halde. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Cuma günü yemin töreni. Cuma ve Cumartesi akşamı da orada kalacağız. Serkan da izinli olacak. İki gün beraberiz yehuu :D Düşünüyorum da askerlik sebep olmasa belki de Eskişehir'e ömür boyu hiç gitmeyecektim. Porsuk Çayının kenarında salep içemeyecektim belki de :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu arada gece yolculuğu en sevdiğimdir. Her ne kadar bazen camda sadece kendi yansımamı görsem de...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-62264571483508058942016-11-25T11:06:00.001+03:002016-11-25T11:06:31.057+03:00Bora'nın Kitabı / AYŞE KULİN<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHLQtPc8eNo18n0_xn8LGF8vdj5RL5Trg3o0SZQ8AjPT2PUgFT8vwJHM653Toxhjn4LyPsRJ4akljdhnNisQo_22S8aQt1raK2Ga5qcon8cGMoNr1jHrkEeyTuC0Bxzn7MwYKH0YfbuT3m/s1600/boranin-kitabi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHLQtPc8eNo18n0_xn8LGF8vdj5RL5Trg3o0SZQ8AjPT2PUgFT8vwJHM653Toxhjn4LyPsRJ4akljdhnNisQo_22S8aQt1raK2Ga5qcon8cGMoNr1jHrkEeyTuC0Bxzn7MwYKH0YfbuT3m/s320/boranin-kitabi.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Gizli Anların Yolcusu'ndan sonra serinin ikinci romanı Bora'nın kitabı. Gizli Anların Yolcusunda anlatıcı İlhami iken bu romanda anlatıcı Bora bir diğer adıyla Bedrettin. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Romanda beni en etkileyen kısımlar Bora'nın çocukluğuna ait anıları ve aile yapısı, o toplumdaki insanların yaşam tarzları ve en önemlisi kadına karşı yapılan ikinci sınıf insan muamelesi. Annelere, kadınlara, kız çocuklara, kız kardeşlere yapılan baskılar, dayaklar, zorlamalar. Kız çocuklarının para karşılığı babası,dedesi yaşındaki adamlara satılması. Tüm toplum üzerinde etkili olan dini baskı, hocalar, imamlar, tabular... Bu kaosta büyümeye, yetişkinliğe yol almaya, cinselliği öğrenmeye çalışan iki çocuk. Bedrettin ve Recep...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bora'nın öyle bir aile ve çevreden çıkıp bulunduğu yere gelmesinin aşamaları. Kimliğini gizleme çabaları. İlhami ile tesadüfen karşılaşmalarından sonra başlayan asıl macera. En sevdiği çocukluk arkadaşı Recep'le karşılaşmasından sonra alt üst olması. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İlhami ile Bora'nın, iki erkeğin birbirine duyduğu bağlılık, sevgi, aşk ne derseniz adına artık. Adı ne olursa olsun bizim düşünce kalıplarımızın sınırlarını zorlayan romanlar bunlar. Bu defa bunları Bora'nın ağzından dinliyoruz. Her ne kadar iki erkeğin birbirine duyabileceği aşk güzel anlatılmışsa da ben yüzeysel kaldığını düşünüyorum. Yani bir aşk değil de sanki çıkar ilişkisi gibi yansıtıldığını hissettim bazen. Belki de alışıldık bir konu olmadığından öyle düşündüm.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Serinin 3. romanı Dönüş. Bu romanda da olaylar İlhami'nin kızı Derya'nın bakış açısıyla anlatılıyor. Henüz almadım. Kimileri aynı olayların farklı kişilerin ağzından anlatılması sebebiyle Dönüş'ün fazlaca tekrara düştüğünü 2. romanda bitirilmesi gerektiğini düşünüyor. Ancak ben yine de seriyi yarım bırakmak istemiyorum. Şimdilik Ayşe Kulin'e ara verdim ama Dönüş'ü de okuyacağım mutlaka. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-84169457648728526832016-11-12T00:56:00.001+03:002016-11-12T00:56:56.115+03:00Yaz, Yaz, Yaz...<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Allahım yaşasın haftasonu ! Koca gecedir durup durup yarın öğlene kadar uyuyacağım uykunun hayalini kuruyorum. Sanırsın ki günde 12 saat çalışıyorum. Bugün de ablam bize geldiği için 3'te çıktım ofisten. Aslında ablam bahane oldu biraz zaten durasım yoktu. Ablişkom bunu duysa saçımı başımı yolar :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bloğa döndüğüm için mutluyum ya. Valla özlemişim. Daha tam olarak okuyamadım herkesi. Öyle bir göz attım kim en son ne yazmış diye. Haftasonu bol bol okurum artık. Malum Serkan da olmayınca plansız haftasonları kaldı başıma. Önceki yazımı okumayanlar için bir dip not : Serkan askerde :(</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjlgTGXibc5BUuGezUOO2uyn2c_myDvByOXJ5qVGxsgTI5aHU7yBq5LluNN3A74TTzLDNUNnxjbWu-vleW9uYHMlAJWNF6YPH0jnjIutgsMY6t-jzI4FixqEraZPY6DAJdr4YkwqKt6R5H7/s1600/tumblr_mddqsbibgN1qm3xd2o1_500.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjlgTGXibc5BUuGezUOO2uyn2c_myDvByOXJ5qVGxsgTI5aHU7yBq5LluNN3A74TTzLDNUNnxjbWu-vleW9uYHMlAJWNF6YPH0jnjIutgsMY6t-jzI4FixqEraZPY6DAJdr4YkwqKt6R5H7/s320/tumblr_mddqsbibgN1qm3xd2o1_500.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Ailesine gidiyorum sık sık. Yalnız kalmasınlar diye. Ben iş güç bir şekilde oyalanıyorum. Ama onlar daha çok zorlanıyorlar. Serkan tek çocuk olduğundan yokluğu zor geldi ailesine. Annesinin en ufak bir şeyde gözleri doluyor. Diğer oğlunu yıllar önce trafik kazasında kaybetmiş olmalarının da etkisi var tabi. Bana "Allah seni diğer çocuğumuzun yerine verdi. Kızımızsın sen bizim" dedikleri zaman kendimi kötü hissediyorum. Aslında sevinmem lazım, mutlu olmam lazım ama ne bileyim. Sanki çocuklarının yerini almaya çalışıyormuşum, ona ihanet ediyormuşum gibi bir his. Tarif edemiyorum tam olarak. Gerçekten çok zor Allah kimseye yaşatmasın. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Serkan askerdeyken ben de dekorasyon siteleriyle meşgul oluyorum bol bol. Düğünümüze 10 ay var daha gerçi ama anca karar veririm ne istediğime. Bu kararsızlıkla nasıl olacaksa. Sanki eşyayı bir kere alıp ömrümün sonuna kadar başka bir şey alamayacakmışım da bu yüzden iyi karar vermeliyim gibi hissediyorum. Zor valla. Biz bayanların beyni hep ayrıntılara çalışıyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Evimiz bitmek üzere. Son işleri kaldı artık. Bir kaç haftaya anahtarı teslim edecekler. Evi almadan önce bakmaya gittiğimizde inşaat halindeydi. Ama o haliyle bile en güzel hayalleri kurduk bir anda. Hemen dizayn ettik kafamızda. Koltukları şu tarafa koyarız, yemek masası karşı duvara, boydan boya camın önüne iki tane sallanan sandalye, öyle göz yoran eşyalar almayız, herşey sade ve huzur verici renklerde olur, balkonu camla kapatsa mıydık acaba, yoksa böyle balkon özelliğini kaybetmeden kalsa mıydı ve daha bir sürüüü plan. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Serkan'ın annesi aradı bugün eve bakmaya gidelim mi son işler tamamlandı mı merak ettim dedi. Gitmek istemedim, içimden gelmedi. Sanki Serkan olmadan oraya gitsem bir burukluk olacaktı içimde. Ben gelmesem, siz gidin dedim. Genelde evde ne oldu ne bitti en çok merak eden bendim, habire bakmaya giderdik. İnşaatta çalışan ustalar bile beni görmekten bıkmıştır eminim. Bugün reddedince kadıncağız da bir afalladı. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Serkan gideli tam 10 gün oldu. Daha 5 buçuk ay var. Bizim uzak kalma durumumuz pek olmadı. Bir kere ben 1 hafta Ankara'da kaldım. Kavga gürültü birbirimizi yedik. Bir kere Serkan İstanbul'a gitti 2 gün o zaman da birbirimizin canını okuduk. Ki normalde her gün görüşen bir çift de değiliz yani. Ama farklı şehirlerde olmak bizi geriyordu. O yüzden askerlik korkuturdu beni biraz. Ya yine birbirimize işkence yaparsak diye. Ama neyse ki şimdilik herşey yolunda. Böyle de gidecek gibi görünüyor ama bakalım. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Oh ne iyi geldi yazmak :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İyi geceler. Tatlış rüyalar herkese...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com20tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-75263548858082741272016-11-10T12:55:00.001+03:002016-11-10T12:55:38.994+03:00Gizli Anların Yolcusu / Ayşe KULİN<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4OyAggQpOvSFUu7X6VNw8OUcMeqLked6nON06JDIdF4kUiKbAMyVsL8MmlKRl2ErnzUs6lZpvASk7U6X3sGefEIlTPReuMM9wSmys1rV9d3GtyMUKlwgE4thT4k_vxfj-mCE2WPg0zA5o/s1600/indir.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4OyAggQpOvSFUu7X6VNw8OUcMeqLked6nON06JDIdF4kUiKbAMyVsL8MmlKRl2ErnzUs6lZpvASk7U6X3sGefEIlTPReuMM9wSmys1rV9d3GtyMUKlwgE4thT4k_vxfj-mCE2WPg0zA5o/s1600/indir.jpg" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu ara kendimi oyalamanın tek yolunu kitap okumakta buluyorum. Serkan da askere gidince malum iyice yalnızları oynamaya başladım. Hayatımdaki büyük boşluğu başka karakterlerin hayatlarıyla doldurmak işime geliyor olabilir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu seriye biraz başlamak -zorunda- kaldım diyebilirim. İnternetten son kitap alışverişi listeme Ayşe Kulin'in Handan'ı da katmıştım. Meğerse Handan Gizli Anların Yolcusu/Bora'nın Kitabı/Dönüş serisinin son romanıymış. Alınca öğrendim. Bu nedenle de seriyi almak farz oldu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Gizli Anların Yolcusu Türkiye şartlarında normal karşılayamadığımız bir aşkı konu alıyor. İlhaminin yaşadığı hüzünlü bir olay nedeniyle birbirinden uzaklaşmış ailesi... Bora'nın zorlu şartlarda sosyal baskıyla geçen çocukluğu ve kaçışı, başka kimliğe bürünmesi... Aynı iş yerinde çalışan İlhami ve Bora'nın birbirine duyduğu yakınlığın zamanla aşka dönüşmesi, insanlardan bunu gizlemeye çalışmaları ve Bora'nın hatırlamak istemediği çocukluğuna dair bir karakterle karşılaşması... İlhami'nin değişen cinsel tercihine ilişkin kimliğini kabullenme çabası... Bunu ailesinden gizleme uğraşları.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Akıcı, insanı sıkmayan ve bir çırpıda bitirebileceğiniz bir roman. Biraz da tepki toplamış bir seri sanırım. Gerek konusu, eşcinselliği işlemesi, gerekse cinselliğe fazla yer vermesi nedeniyle. Genel anlamda sevdim bu romanı. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Şimdi Bora'nın Kitabı'na başladım. Boranın çocukluğu gerçekten üzücü ve hadi canım var mı böyle hayatlar dedirtiyor insana. Eminim ki var. Malesef var. Bitirdikten sonra bu romanla ilgili de yazacağım. Hoşçakalın :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-19811629602770940942016-11-10T12:41:00.000+03:002016-11-10T12:41:01.682+03:00...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7XhV7-J6YCOJztRnD5BrWuebXU8vHsblgwvK_DYnWuAiPgMUR2-M5G3sXhR5hevI58jRY6BYMt0UEu-ugpG8Gx7ZftR3LD-QsT3jVbL8cPj9oIsEIcySLgKPUG8ogv2UaaeueMI10uTrp/s1600/14938332_1005425676229153_7867112654690806527_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="314" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7XhV7-J6YCOJztRnD5BrWuebXU8vHsblgwvK_DYnWuAiPgMUR2-M5G3sXhR5hevI58jRY6BYMt0UEu-ugpG8Gx7ZftR3LD-QsT3jVbL8cPj9oIsEIcySLgKPUG8ogv2UaaeueMI10uTrp/s320/14938332_1005425676229153_7867112654690806527_n.jpg" width="320" /></a></div>
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-57739885743068212062016-11-03T13:56:00.001+03:002016-11-03T13:56:08.540+03:00Dönüş<div style="text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6Z095O3czSZZq07bEbLIcS8DnEOH-px9BrJZ59Agvlngis6difPcHiRTZ1hEJ4RKmhIShHZAeuN61HmJuAKF1E7UoT57r6NzOOGdTQ7zd_tPNY9tvEAKVlGjQNWpUrjEtdmzepyMY9JmA/s1600/tumblr_lz2nsoOvYT1qm7x8qo1_400.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6Z095O3czSZZq07bEbLIcS8DnEOH-px9BrJZ59Agvlngis6difPcHiRTZ1hEJ4RKmhIShHZAeuN61HmJuAKF1E7UoT57r6NzOOGdTQ7zd_tPNY9tvEAKVlGjQNWpUrjEtdmzepyMY9JmA/s320/tumblr_lz2nsoOvYT1qm7x8qo1_400.jpg" width="213" /></a></div>
<br />
Uzun zaman oldu yazmayalı demek bile verdiğim arayı tarife yetmez sanırım. Gerçekten çok oldu... Blogda nereden ne yapıldığını bile unutmuşum o derece. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Artık eskisi gibi yazabilir miyim bilmiyorum. Ne paylaşmak istediğimi de bilmiyorum. Hayatımda ufak tefek değişiklikler oldu. Mesela sözlendim, ardından nişanımızı yaptık, düğün tarihimizi belirledik ve en büyük değişiklik Serkan'ı askere gönderdik. İki gün oldu gideli... Yokluğu garip geliyor. Ama 5 buçuk ay sabır...<br />
<br />
Takip ettiğim bloglara baktım biraz. Neler olmuş, neler değişmiş, kimler var kimler yok... Bazı bloggerlar terk etmiş buraları benim gibi. Kimisi yazmayalı çok olmuş kimi temelli gitmiş. Eksilenlerin yerine yenileri gelmiştir eminim ki. Çok geri kalsam da bir ucundan yakalarım umarım...<br />
<br />
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com23tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-14866009802462391012015-06-16T16:02:00.001+03:002015-06-16T16:02:26.064+03:00Özür ve Hayırsız 4.TekilEvet kesinlikle ne deseniz haklısınız kocaman bir püühh bana :)<br />
<br />
Yalana gerek yok ne zamandır yazmadığım gibi okumadım da. Çok geride kaldım. Kim bilir neler değişti hayatınızda. Bunca zamanı telafi edebilir miyim bilmiyorum.<br />
<br />
Buradan uzaklaşmamın en büyük sebebi ameliyat geçirmiş olmam. 10 gün izinliydim ve evdeydim ama bilgisayar yada tv'ye odaklanma problemim vardı :) Haliyle biraz uzaklaşınca da hep bugün bakarım yarın bakarım derken bugünlere geldim ne yazık ki.<br />
<br />
Merak edip yazanlar olmuş sağolsunlar. Yayınlamadığım ve yanıtlamadığım birçok yorum var. Özür dilerim :( Ve merak edip neredesin yazan herkese de çok teşekkür ederim. Blog alışkanlığımı yeniden kazanabilirim umarım.<br />
<br />
Umarım hepiniz iyisinizdir. En kısa zamanda görüşmek dileğiyle canlarım :) Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-36594915424482157612015-03-13T10:26:00.001+02:002015-03-13T10:26:34.824+02:00Kuyucaklı Yusuf /SABAHATTİN ALİ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5Jrr69kgyxgHKejIn6Ox5o6hLT9ke-pCrsvRXuhAMi7Qi53vlsigWW7GIT7VTUfR9MPJLsUXuW9ggFpzcZYm0k9ovXlA2N8_lkfbzD3acA_c5zspFQvhN0cx60SwzX0E72k-eaF-BSwef/s1600/kuyucakliyusuf-250x370.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5Jrr69kgyxgHKejIn6Ox5o6hLT9ke-pCrsvRXuhAMi7Qi53vlsigWW7GIT7VTUfR9MPJLsUXuW9ggFpzcZYm0k9ovXlA2N8_lkfbzD3acA_c5zspFQvhN0cx60SwzX0E72k-eaF-BSwef/s1600/kuyucakliyusuf-250x370.jpg" height="400" width="256" /></a></div>
<div>
<br /></div>
Ana karakter Yusuf anne ve babasının eşkıyalar tarafından öldürülmesi üzerine küçük yaşta kimsesiz kalır. Bu olayın araştırılması için Yusufların evine giden kaymakam Selahattin Bey sağ kalan kişinin sadece Yusuf olduğunu görünce ona acır ve yanına alarak evlat edinir. Selahattin Bey'in Yusuf'tan küçük Muazzez adında bir de kızı vardır. Kaymakamın eşi Şahinde Hanım Yusuf'u hiçbir zaman kabullenemez ve ona düşman gibi davranır. Yusuf da onu bir türlü sevemez. Tayini çıkan aile Edremit'e taşınır.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
Şahinde Hanım kızıyla Yusuf'u evde bırakıp o komşudan o komşuya gezen bir kadındır. Selahattin Bey de işi dışında geceleri içki alemlerine takılıp eve geç gelir ve evdekilerle ilgilenecek durumda olmazdı. Anne ve babanın bu durumundan dolayı en çok birbirleriyle iletişim kuran Yusuf ve Muazzez arasındaki bağ zamanla daha da güçlenir. Yusuf Muazzez'i herkese karşı korumaktadır. Muazzez biraz daha büyüyünce annesi ev gezmelerine onu da yanında götürmeye başlar. Yusuf bundan hoşlanmasa da sesini çıkarmaz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Nüfuzlu ve zengin ailelerden birinin oğlu olan Şakir Muazzez'e laf atınca Yusuf ve Şakir arasında bir kavga yaşanır. Yusuf'tan intikam almak isteyen Şakir Muazzez'in Yusuf için ne kadar önemli olduğunu anladığından intikamını Muazzez aracılığı ile almak ister. Ailecek gidip Muazzez'i isteseler Şakir gibi bir serseriye kız vermeyeceklerini bildikleri için Şakir ve babası bir plan yaparlar. Selahattin Bey onlarla oynadığı kumarda ödeyemeyeceği kadar borçlanır. Bu olaydan sonra her ne kadar istemese de kızı Muazzez'i Şakir'e vermeye mecbur kaldığını hisseder. Bu durumu Yusuf'a açınca Yusuf o parayı arkadaşından borç alarak tedarik eder ve borcu kapatır. Yusuf ile Muazzez arasındaki yakınlık farklı bir boyut almıştır. Kabullenmekte zorlansalar da kardeş gibi büyüyen Yusuf ve Muazzez birbirlerine aşıktırlar. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Devamını daha fazla anlatmayayım. Biraz daha yazarsam hızımı alamayıp kitabı özetlemiş olacağım :) Bunlardan sonra dramatik olayların sizleri beklediğini söyleyebilirim en azından.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sı ve İçimizdeki Şeytan'dan sonra okuduğum üçüncü romanı. Kuyucaklı Yusuf da akıcı, merak duygusu uyandıran bir roman. Ancak beklentimin biraz altında kaldı. Ama en çok satanlar listesinde ilk sıralarda olduğunu da söylemeliyim. Beklentimi karşılamamış olsa da bence okunması gereken bir roman, tavsiye ederim.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
İyi okumalar...</div>
<div>
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-29763955132030320782015-03-10T13:38:00.002+02:002015-03-10T13:57:47.923+02:00Friends'in Bitişi, Yarattığı Boşluk ve Bağımlılık Yapacak Yeni Dizi Arayışı (Azıcık Spoilerlı :))<div class="" style="clear: both; text-align: justify;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-OQo5cJbjwZk/VHZs6mgjonI/AAAAAAAALL0/626lIxWGdeo/s1600/monica-s-turkey-head-o.gif" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-OQo5cJbjwZk/VHZs6mgjonI/AAAAAAAALL0/626lIxWGdeo/s1600/monica-s-turkey-head-o.gif" height="241" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: left;">
Yatakta yatıp, göbeğimde laptop, yanımda cips, keyifle, kahkahayla izlediğim Friends'i malesef ki bitirdim. 10 sezonu bitmesin diye bazen birer bölüm birer bölüm izledim. Çünkü korktum. Neden mi? Ben izlediğim yada okuduğum birşeyi tekrar izleyemem, okuyamam. Ne kadar beğenirsem beğeneyim. Yine böyle olmasından korktum. Ama bu defa bu huyumu bir kenara bırakıyorum. </div>
<br />
<div class="" style="clear: both; text-align: left;">
<a href="http://data1.whicdn.com/images/77928683/large.gif" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: left;"><img border="0" src="http://data1.whicdn.com/images/77928683/large.gif" height="172" width="320" /></a><br />
Friends ara ara izleyip aynı esprilere tekrar güleceğim bir dizi olacak. O kadar severek izledim ki.Bitti diye boşlukta hissediyorum kendimi. Son sezonu bir anda bitiriverdim zaten. Grip olup 4 gün eve kapanınca az izlememin imkanı yoktu.</div>
<div class="" style="clear: both; text-align: justify;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<a href="http://25.media.tumblr.com/tumblr_m99ic1kTT51r81wtbo1_500.gif" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://25.media.tumblr.com/tumblr_m99ic1kTT51r81wtbo1_500.gif" height="179" width="320" /></a><br />
<div style="text-align: left;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/proxy/AVvXsEhnFmL_UcLrlW6qpGrOwWwTJU6_a3h0-wgY9VqSnUz3h474wCcw8Uoc2ddPv33p52hrGEo3WMt3wD0JdQuJGz-vr2Ov0qzhYqttHpBlpDavaR1TcJ1W4ffHqTd68USbxRFoy-0yvZAijwktG1A2w4-juwd2KpttxDUTnLAFHANMNQj3jqitmDvmfLtn1gELN6k=" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://eastandblog.com/wp-content/uploads/2015/01/friends-drinking-beers-gif.gif" height="179" width="320" /></a>Monica'nın temizlik hastalığını, başarı hırsını, rekabet takıntısını, heyecanlı hallerini, I knooww diye bağırışını, Chandler'ın kendine has kimsenin gülmediği esprilerini o sevimli hallerini, Joey ile muhabbetlerini, Ross'un mesleğiyle ilgili konuştuğunda herkesin suratını ekşitmesini, şapşal hallerini, iyi bir ilişki arayışlarını, Rachel'ın sempatik, duygusal hallerini, bazen Ross'u kıskanıp bazen de Joey'e göz koymasını, Joey'nin harika esprilerini, yemek deyince kendini unutmasını, yemeklerini kimseyle paylaşmamasını, çocuk hallerini, en önemlisi de beğendiği kadınları how you doin diyerek süzmesini, gözlerini patlatışını, mimiklerini, Phoebe'nin tuhaf ama tatlı hallerini, patavatsızlığını hepsini çok özleyeceğim. Ne olursa olsun birbirlerini olduğu gibi kabul etmelerini, dostluklarını, birbirlerinin evine pat diye girişlerini izlemek gerçekten çok keyifliydi. </div>
<br />
<div class="" style="clear: both; text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: left;">
<a href="http://s3-ec.buzzfed.com/static/2014-10/25/21/enhanced/webdr02/anigif_enhanced-buzz-31851-1414285756-4.gif" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://s3-ec.buzzfed.com/static/2014-10/25/21/enhanced/webdr02/anigif_enhanced-buzz-31851-1414285756-4.gif" height="198" width="320" /></a>Son bölümü gözlerim dolarak izledim. Bu kadar duygusal bir son hiç beklememiştim. Hatta dizide sevmediğim tek şey son bölüm oldu. Ne bileyim daha farklı bitebilirdi. Mesela tekrar birleşen Ross ve Rachel'ın düğünü gibi. Fazla acıklıydı. Bir kahve içelim mi şeklinde bitmemeliydi yaa. Bu dizi bunu haketmedi bence. Phoebe'nin Mike'la evlenmesi, Chandler ile Monica'nın bir tane evlat edineceklerini beklerken 2 tane bebişleri oluvermesi, Ross ve Rachel'ın tekrar birleşmesi hepsi bomba olaylardı. Ama Chandler ile Monica'nın başka ev alıp o evden ayrılmaları, çocukları olamayacağını öğrenmeleri, o evin bomboş olması işte o anlarda çok üzüldüm. Hayatı değişmeyen tek kişi Joey. Aslında onunla ilgili bir sürpriz bekliyordum. Ama olmadı.Her biri birbirinden çok farklı ve kendine özgü karakterler. Hepsine ayrı gülüyordum. En sevdiğim karakter şudur diyemem bile. Hepsi benim bebeklerim :D</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div class="" style="clear: both; text-align: left;">
<a href="http://i1138.photobucket.com/albums/n523/ForeverFailynn/Friends-WeirdMonicaDance.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://i1138.photobucket.com/albums/n523/ForeverFailynn/Friends-WeirdMonicaDance.gif" /></a>Şimdi yeni dizi arayışlarındayım. Friends'in yerini tutar mı bilmem ama kafamda bir kaç tane var başlarım en kısa zamanda izlemeye. Tabi önerilerinize de açığım :) Ciddi ciddi boşluktayım. Bir dizi deyip geçmeyin benim için vazgeçilmez birşey olmuştu. Artık kafama estikçe izleyip izleyip hasret gideririm. Şimdi düşünüyorum da ne kadar geç kalmışım bu diziyi izlemek için. Geç olsun güç olmasın diyelim bari. Keşfedilmeyi bekleyen yeni diziler var. İdare etmeyi öğrenmem lazım :)</div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
Sonuç olarak; Ve İşte SON ! :(</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuAkZGYrZ82UwONNBxPQjvQB6VRcFEuqa_kzLXPuQRucRjMonDor3EtR-2nPj5NiiddsiGEYIGupiCDmBCCVLGscInif70X4DTbnv88rFCfEp4DAzlzQOb-pok5iDJ-n3u_nAZHSSvKyXb/s1600/friends+finale.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuAkZGYrZ82UwONNBxPQjvQB6VRcFEuqa_kzLXPuQRucRjMonDor3EtR-2nPj5NiiddsiGEYIGupiCDmBCCVLGscInif70X4DTbnv88rFCfEp4DAzlzQOb-pok5iDJ-n3u_nAZHSSvKyXb/s1600/friends+finale.jpg" height="260" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<!-- Blogger automated replacement: "https://images-blogger-opensocial.googleusercontent.com/gadgets/proxy?url=http%3A%2F%2Feastandblog.com%2Fwp-content%2Fuploads%2F2015%2F01%2Ffriends-drinking-beers-gif.gif&container=blogger&gadget=a&rewriteMime=image%2F*" with "https://blogger.googleusercontent.com/img/proxy/AVvXsEhnFmL_UcLrlW6qpGrOwWwTJU6_a3h0-wgY9VqSnUz3h474wCcw8Uoc2ddPv33p52hrGEo3WMt3wD0JdQuJGz-vr2Ov0qzhYqttHpBlpDavaR1TcJ1W4ffHqTd68USbxRFoy-0yvZAijwktG1A2w4-juwd2KpttxDUTnLAFHANMNQj3jqitmDvmfLtn1gELN6k=" -->Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-38237681172706852852015-03-04T09:16:00.001+02:002015-03-04T09:16:25.509+02:00Benden Keşkelere...<div style="text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh23FcxJvspD0IZMxAbODhj67X7nwn8XGx6a9iXWuW8NVuYw_vEPU-E6L0ENBRFi2xB1Tl65o4uUCvZ6KzeeJp4ZeKAVwU0z5HSkMZoRARe1IJ6Qf5JR4X5Qph33_pnH8HdQ8ErWNyRLaSW/s1600/tumblr_nfusi4N4Co1t8memgo1_1280.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh23FcxJvspD0IZMxAbODhj67X7nwn8XGx6a9iXWuW8NVuYw_vEPU-E6L0ENBRFi2xB1Tl65o4uUCvZ6KzeeJp4ZeKAVwU0z5HSkMZoRARe1IJ6Qf5JR4X5Qph33_pnH8HdQ8ErWNyRLaSW/s1600/tumblr_nfusi4N4Co1t8memgo1_1280.jpg" height="318" width="400" /></a></div>
Anahtarları ev sahibinden alıp apartmana girdim. O "bildiğim" kata çıktım. Değişen şeyler de vardı tabi. Mesela otopark, asansör gibi. Ama ben yine de o "bildiğim" merdivenlerden çıktım "benim" diyeceğim eve. Sanki yıllar geçmemiş gibi, "o zamanmış" gibi anahtarı çevirdim. Hafif bir tıkırtıyla döndü. Tanıdık olan bir çok şey olsa da kapıyı açtığımda beni karşılayacak "birilerinin" olmadığını biliyordum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ardımdan kapıyı kapatıp holü geçtim. "Salonumuza" geldim. İster istemez derin bir nefes alıp içime çektim havayı. O zamanlar "sıkma şunu bu kadar nefes alamıyorum, çocuklara zararlı" dediğim parfüm kokusu yoktu. Tek duyumsadığım duvar boyasının keskin kokusuydu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
En önemli kuralımızdı. Yemek saatinde herkes mutfaktaki o masada olurdu. Ama en güzel sohbetler de işte o andaydı. Salona geçildiğinde herkes kendi keyfinin derdine düşerdi. Ben gazeteye yada haberlere dalardım. Çocuklar ödev yada oyun peşinde... Yade de evi bir an önce toparlayıp dizisini izleme derdinde olurdu. Hatta bazen çıt çıkmaz, çocukların odasından azıcık ses geldi mi "şşşttt sessiz olun bakayım" cümlesini düşünmeden sarfederdik. Aklımdan bunları geçirirken kendimi mutfakta buldum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Çıkan kiracı bir sandalye bırakmış, camın önünde de küllük. Sanki "tek" bir adamın geleceğini biliyorlarmış gibi. Hemen oturdum tabi, yaktım bir sigara. Pencereden bakınca tanıyamadım mahalleyi. Ne çok değişmiş meğer. Her gün geçtiğim sokakların farkında değilmişim. Balkonda bir saksı çiçek çarptı gözüme. Yaprakları kurumuş dökülmüş... Oysa ne güzeldi bizim balkonumuz. Rengarenk, türlü türlü çiçekler. Hatta Yade bazen "komşuların nazarı değiyor" deyip en sevdiklerini içeri saklardı. Gözü gibi bakardı onlara. Bıraksak saatlerce konuşup dertleşirdi. Hı ben de bunu hiç anlayamazdım ya neyse. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tekrar mutfağa çevirdim bakışlarımı. Bir çok anı geçti gözümün önünden. Tartışmalarımız en çok da... Acaba başka türlüsü olamaz mıydı? Daha tahammül edilebilir olsaydık, ne bileyim suçlamasaydık bu kadar. Becerebilir miydik ki? Ne olurdu şimdi çocukların "bu oda benim olacak öteki senin" diyen heyecanlı seslerini duysak. Yada duvarlar ne renk olsa diye planlar yapsak. Perdeler yere kadar mı olacak yoksa yarım mı olsa? Acaba eşyalarımız sığar mı ki? Yoksa mutfak biraz küçük mü? Ama olsun yeter bize herhalde... Ne güzel heyecanlardı. "Yaşayacağımız" ama o aşamaya gelmeyi beceremediğimiz bir sürü anı... </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yıllar önce "bizim" olan evi yıllar sonra tekrar almayı düşünmek. Ama bu kapıyı sadece "ben" olarak açmak. Bu evdeki sessizliğin gürültüsü altında ezildim. Ağır geldi, hiç olmadığı kadar... Meğer ben bu evden çıkarken kendi üzerime kilit vurmuşum. Hissizleşmişim o zamandan sonra. Şimdi anlıyorum...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Evet başta şanslı olduğumu düşünsem de bu kapıdan girince yanıldığımı anlamıştım. Bu kadar "dolu" bu kadar "kalabalık" ve bu kadar "bizim" olan bir evde yalnızca "ben" olarak sessizliğimle yaşayamazdım. Sigaramı yarım bırakıp, küllükte söndürdüm ve şöyle son bir kez göz gezdirip vücudumdaki ürpermeyle hiç olmadığım kadar "yalnız" çıktım o evden, evimizden... Ve bu defa tanımıyormuş, bilmiyormuş gibi yapıp asansörle indim aşağıya. Hiç bu kadar gerçek bir şekilde yüzleşmemiştim hatıralarla. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kendime göre, oldukça yabancı bir ev bulmalıydım. Küçük bir yatakodası olsa, bir de salona birkaç eşya koydum mu tamamdır. Bir oda da boş kalır büyük ihtimalle. Bu kadarım çünkü, buyum...Şimdi keşke diyorum, keşke... </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
(Bu da böyle az biraz gerçek, az biraz da kurgu olsun benden size :))</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Günaydın herkese...<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com25tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-56562859340184904092015-03-02T13:17:00.000+02:002015-03-02T13:17:05.537+02:00Bugün Güzel Pazartesilerden... (Küçük Bir de Dedikodu :))<div style="text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhoysrzhZ2pb0mYzxppYR0gCIl4x2cfiHfiDqS1sOu0Sc2N-XeCilbfWiqeVcDKkHjPgqBnswUOMXuc2OOo8nZqUvTvC6KYpKUYhNJMj1ipOU4LfIm3QYktcQdTk4I9_6RIWyhS2BhMnWJQ/s1600/tumblr_m5be7bIkZz1qkksago1_500.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhoysrzhZ2pb0mYzxppYR0gCIl4x2cfiHfiDqS1sOu0Sc2N-XeCilbfWiqeVcDKkHjPgqBnswUOMXuc2OOo8nZqUvTvC6KYpKUYhNJMj1ipOU4LfIm3QYktcQdTk4I9_6RIWyhS2BhMnWJQ/s1600/tumblr_m5be7bIkZz1qkksago1_500.jpg" height="268" width="400" /></a></div>
Güneş kendini gösterdi ya keyfime diyecek yok. İlkbahar gelince yataktan daha kolay kalkıyorum, yorgun uyanmıyorum, 5 dk daha diye alarmı kapatıp durmuyorum, sendromsuz ve mutlu başlıyorum güne. Tüm bu sebepler gösteriyor ki kışın ve sonbaharda bol bol şikayet ediyorum kendimden, herşeyden. Gerçekten de öyle bazen o kadar bunalıyorum ki sürekli uyumak istiyorum. Neyse ki artık Marta giriş yaptık. İlkbahar kesinlikle benim mevsimim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Neyse direk dedikoduya geçeyim ben :) Serkan'ın annesiyle anneannesi bize geldiler. Daha önce de bir defa gelmişlerdi ama aynı gece tesadüf habersiz misafir gelince açıkçası kimse istediği gibi davranamadı. Bu sefer herşey çok güzeldi. Tabi ki yine çok heyecanlandım. İşten geldiğim gibi hemen makyajımı silip yeniden yaptım, saçlarımı tekrar yaptım sonra da heyecanla Serkan'dan "evden çıktık" mesajı bekledim :) Serkan annelerini bıraktıktan sonra gitti.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Anneannesi çok konuşkan ve çok sevimli. Ama annesiyle konuşurken hala çok geriliyorum. O gerginliği babasıyla yaşamıyorum mesela. Özel günlerde yada bir hastalıkta rahatça arayıp hal hatır sorabiliyorum. Annesiyle konuşurken neden geriliyorum anlamış değilim. Zamanla aşarız sanırım :) Tabi bu defa habersiz bastıran misafirler olmayınca herşeyden konuştuk. Söz, nişan, çeyiz, düğün, nerede oturabileceğimiz ve daha biiirr sürü şey :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Annesi Serkan'ın bilmediğim bir sürü huyundan bahsetti. Ama ona anlatmadım. Sonra kayınvalideciğim hemen yetiştirmiş demesin :D Eve gidecekleri zaman Serkan almaya geldi. Anneannesi merdivenleri yavaş yavaş inmeye çalışırken ben de o arada kapıda Serkan'la fingirdemeyi ihmal etmedim tabisi :D Bahçe dışında beklerken ısrar ede ede kapıya kadar getirdim çocuğu :D Yaptığımız kekten poğaçadan ona da ayırdım tabi ki kıyamam hiç :) Tam onlar gitti arkadan babam geldi. Serkan'la aramızdaki ilişkiyi bilmediği için bize gelmelerini gayet normal karşıladı :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Asıl heyecanlı kısımlar Serkan'lar eve gittikten sonra annesinin yorumlarını anlatmasıydı tabi. Yorumların ana teması ne kadar kokoş olduğumla alakalı daha çok :) Ama bunlar eleştiri değilmiş Serkan'ın söylediğine göre. Annesinin hoşuna gidiyormuş böyle olması. Gitmese de yapacak birşey yok ben buyum ne yapayım yani :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Anneannesi "üçüncü gelişimizde seni de alıp gideceğiz inşallah" diyerek son noktayı koydu :D</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İşin içine yavaş yavaş ailelerin girmesi o kadar hoşuma gidiyor ki. Çok tatlı heyecanlar bunlar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
***</div>
<div>
Dün Serkan'la buluştuk. Sokaklar o kadar kalabalıktı ki. Herkes çoluk çocuk dışardaydı. Bir de böyle dallarda renklenmeye başlayan çiçekleri gördüm ya işte tamamdır dedim artık. Bütün günü beraber geçirmemize rağmen bana yetmedi, yettiremedim :) Geçen hafta buluşamamıştık. Bu hafta uzuuun bir telafisi oldu kaçırdığımız saatlerin. Önce sinemaya mı gitsek diye düşünsek de o güzelim havadan vazgeçemedik. Uzun yürüyüşler yapıp, çay kahve tavla keyfinden sonra da birlikte güzel bir yemekle tamamladık buluşmayı. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Şaka maka zaman çok çabuk geçiyor. Çıkmaya başlayalı 1 buçuk sene oldu. Askere gitmesine de daha çok varmış gibi geliyor ama zaman daralıyor farkında olmadan :( Daha şimdiden kara kara düşünüyorum. Bu konuda annesiyle aynı duyguları paylaşıyoruz. Tek çocuk olduğundan dolayı da biraz kıymetli beyefendi :)</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Serkan'la oturup geleceğe dair planlar yapmak, herşeyi paylaşmak, birlikte gülmek, birlikte üzülmek o kadar güzel ki. Geçen hafta hastalandı vallahi sanki benim bir parçammış gibi düşündüm, aklım hep ondaydı. Bir de hastayken bir nazlı ki aman aman :) </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bloğa eskisi gibi zaman ayıramayışımın sebeplerinden biri Serkan evet evet onu suçlayabilirsiniz :D Daha doğrusu şöyle söyleyeyim. İkimiz için zaman harcayıp çaba göstermem gereken şeyler var. Bu süreci atlattıktan sonra daha sık olacağım buralarda. Şimdilik bu şekilde idare etmeye çalışıyorum işte.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Benden bu kadar. Şimdi öğle yemeği vakti :)</div>
<div>
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com19tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-71325100306520397272015-02-26T17:17:00.002+02:002015-02-26T17:17:42.408+02:00Mutlu Olma Sanatı / BERTRAND RUSSELL<div style="text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi99mR3IVdmCzSNRnTtmwwBssR2YESVWgofKUU_mNLEiK6brJJJSJCVsbps829kOnTLQAunkgXUBITYlKD701n2sVkowJJH6cF-RtKWvBrsJ2DeeVRU73D4-7jxYnHSK5akf7F1P0GIeMhB/s1600/430921.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi99mR3IVdmCzSNRnTtmwwBssR2YESVWgofKUU_mNLEiK6brJJJSJCVsbps829kOnTLQAunkgXUBITYlKD701n2sVkowJJH6cF-RtKWvBrsJ2DeeVRU73D4-7jxYnHSK5akf7F1P0GIeMhB/s1600/430921.jpg" height="400" width="256" /></a></div>
"Mutlu Olma Sanatı" İngiliz düşünür Russell'in yazmış olduğu kişisel gelişim ve felsefe içerikli bir kitap. Bu kitabı ilk olarak Fox'ta Çalar Saat programında görmüştüm. İsmail Küçükkaya kitabın içinden seçtiği bir kaç paragrafı okuduğunda çok hoşuma gitmişti okudukları ve aldım. Okumaya başladım. Belki de en yavaş okuduğum kitap budur. Bana biraz ağır geldi. Ama yine de bitirdim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İlk sayfalarda karşılaştığım şu cümlelere bayıldım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i><br /></i></b>
<b><i>"Hayvanlara bakıyorum da</i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: justify;">
<b><i> Ben de hayvanlaşıp onlar gibi yaşayabilirim diyorum, hepsi kendi aleminde huzur içinde...</i></b></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: justify;">
<b><i> Durumlarından sızlanmazlar, kan ter dökmezler,</i></b></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: justify;">
<b><i> Karanlıkta gözleri açık oturmuyorlar ve ağlamıyorlar günahlarına,</i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i> Tanrıya olan borçlarını konuşup midemi bulandırmıyorlar, hepsi hoşnut, hiçbirinin mal hırsıyla gözü dönmüş değil, ne biri diğerinin önünde diz çöker, ne de binlerce yıl önce yaşamış kendi türünden birinin,</i></b></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: justify;">
<b><i> Hiçbiri dünyanın en mutsuzu değildir yada en saygı değeri."</i></b><b><i> WALT WHITMAN</i></b></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İki ana başlığımız var. Mutsuzluğun nedenleri ve mutluluğun nedenleri. Günlük hayatta sıkça yaşadığımız rekabet, can sıkıntısı, heyecan, yorgunluk, çekememezlik,günah duygusu, kamuoyu korkusu,keyif ve sevgi gibi uzayıp giden duyguların mutluluğa yada mutsuzluğa etkisini anlatan bir kitap. Mutsuzluğa bazen bilerek sürüklendiğimizi, aslında bununla başa çıkma yöntemlerinin olduğunu, günlük hayatta bizi mutlu edecek günlük uğraşlar ve ilgi alanları edinmemiz gerektiğini anlatıyor kaba taslak söylemem gerekirse.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Altını çizerek okuduğum bir çok paragraf oldu. Aslında çoğu bildiğimiz, farkında olduğumuz ama uygulamaya koyamadığımız şeyler. Sanki bilerek ve isteyerek mutlu yada mutsuz oluyoruz gibi. Olumsuz duygularla başa çıkma imkanımız varken bunu kullanmayabiliyoruz. Mutsuzluk zevk veriyor sanki kimi zaman. Yada ben mi böyle düşünüyorum sadece bilmiyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kitabın arkasında bu kitabın mutluluk sırlarını açıkladığı yazıyor. Ancak ben bu derece iddialı bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Evet faydalı şeyler de okudum içinde. Ama dili o kadar sıkıcı ki. Okurken boğuldum sanki. Hatta çoğu zaman başıma ağrılar girdi okudukça. Mutlu olma sanatını okuyacağım diye sayılı uğraşlarımdan biri olan kitap okumayı da bırakacaktım neredeyse :) Ama takıntı işte. Kitabı yarım bırakmamak için direndim. Vicdan yapıyorum sonra :) Ama yok yani bu kitabı hiç sevmedim ben. Son sayfalarını az önce okudum, şu anda başım ağrıyor abartmıyorum :) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu tür kitaplarla aranız yoksa hiç tavsiye etmem. Benim gibi beyniniz zonklar. Ama yok illa ki ben bu tür konulara ilgi duyuyorum, sıkılmam derseniz okunabilir tabi ki :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
Ve altını çizdiğim özellikle de bayanların hoşuna gidecek olan bazı paragraflar paylaşmak istiyorum sizinle. Biraz feminizm kokusu alıyorum sanki :)<br />
<br />
<b>"Akşamüzeri kocası eve döndüğü zaman ona gün boyunca karşılaştığı güçlükleri anlatan kadın can sıkıcı, anlatmayan ise dalgın sayılır.Çocuklarıyla ilgili duruma gelince; onları dünyaya getirmek ve büyütmek için bulunduğu özveriler zihninde öyle canlı bir biçimde yer etmiştir ki, onlardan normalin üstünde şeyler bekler, bu arada ayrıntılarla uğraşmaktan sinirli ve dar düşünceli biri olmuştur.Kadının katlanmak zorunda kaldığı haksızlıkların en öldürücüsü de budur. O aile içindeki görevlerini yerine getirdiği için çocuklarının ve eşinin sevgisini yitirmiştir. Oysa bunları ihmal edip de neşesini ve kendi bakımını sürdürseydi belki hala sevilmekte olurdu."</b><br />
<br />
"Erkeklerin kadınları dış görünüşlerine bakarak sevmelerine karşılık kadınlar erkekleri karakterleri için sevme eğilimi gösterirler. Bu noktada kadınların erkeklerden üstün olduğunu belirtmek gerekir.Çünkü onların erkeklerde aradıkları nitelikler erkeklerin onlarda aradıkları niteliklerden üstündür. Ama iyi bir karaktere sahip olmanın iyi bir görünüşe sahip olmaktan daha kolay olduğunu hiç sanmıyorum. Hiç değilse kadınlar iyi bir görünüşe sahip olmak için ne yapmak gerektiğini erkeklerin iyi bir karaktere sahip olmak için ne yapmak gerektiğini bildiklerinden daha iyi bilirler."<br />
<b><br /></b>
<b>"Gerçek değerli cinsel ilişkiler tarafların kendilerini tutmadıkları ve kişiliklerinin birbirine katıp ortak bir kişilik yarattıkları ilişkilerdir. Önlemin bütün türleri arasında gerçek mutluluğa en fazla engel olanı aşkta önlemdir."</b><br />
<b><br /></b>
"Aslında erkek ve kadın erdemi arasında fark yoktur; hiç değilse geleneğin bizi inandırmak istediği şekilde bir fark yoktur. Erkekler için olduğu gibi, kadınlar için de mutluluğun ve iyiliğin sırrı keyif duygusuna sahip olmaktır."<br />
<b><br /></b>
<b>"Kadınlarda keyif alma ağır başlılığın yanlış yorumlanması nedeniyle eskisi kadar olmasa bile yine de büyük ölçüde engellenmektedir. Kadınların erkeklere açıkça ilgi göstermesi yada herkesin içinde fazla hareketli olması doğru bulunmaz. Oysa erkeklere ilgi duymamayı öğrenirken hiçbir şeye ilgi duymamayı yalnızca doğru sayılan bazı tutum ve davranışlara önem vermeyi öğrenirler. Hayatta pasif ve çekingen olmayı öğrenmenin hevesi ve hoşnutluk duygusunu körelteceği açıktır. Üstelik bunun ağırbaşlı kadınlarda ve özellikle az eğitim görmüş ağırbaşlı kadınlarda çok rastlanan içe kapanıklığı kışkırttığı da bir gerçektir. ....Ama kadınları bunun için suçlayamayız. Çünkü bu binlerce yıldan beri süregelen kadın eğitiminin bir sonucudur."</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<div style="-webkit-text-stroke-width: 0px; color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; letter-spacing: normal; line-height: normal; orphans: auto; text-align: justify; text-indent: 0px; text-transform: none; white-space: normal; widows: auto; word-spacing: 0px;">
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
"Bir kişi altı yaşına gelmeden sövmenin kötü olduğunu öğrenmiştir. Yalnız kötüler içki içer, sigara içmek ise erdemli bir insanın yapmayacağı birşeydir. Hiçbir zaman yalan söylememesi gerektiğini öğrenmiştir. Ve bütün bunların üstüne öğrenmiştir ki, bedenin cinsellik içeren kısımlarına karşı herhangi bir ilgi duymak iğrenç birşeydir. Annenin düşünceleri olan bu yasaklara tanrının emirleri gibi olarak inanılır. Anne yada anne ilgisizse dadı tarafından sevilmek yaşamının en büyük zevkidir. Bu sevgiyse ancak ahlak kuralların uygun hareket edildiğinde elde edilebilir. Böylece çocuk dadısının yada annesinin hoş görmeyeceği herhangi bir davranışın günah olduğuna inanır. Büyüdükçe de bu ahlak kurallarının kaynağını ve bunlara aykırı davranmanın cezasını unutur. Ama o kuralları unutmaz ve onlara uymamanın çok kötü olacağı duygusundan kurtulamaz."</div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>"Doğru kural basit: Kız yada erkek çocuğa ergenlik çağına gelinceye değin herhangi bir ahlak kuralı öğretmeyin ve bedenin doğal eylemlerinde herhangi bir günah bulunduğunu aklına sokmaktan sakının. Çağı gelince de ahlak eğitiminin mantığa uygun olmasına ve sağlam temellere dayanmasına önem verin."</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
"Eğer birbirimizin düşüncelerini okuyabilseydik, bence bunun ilk sonucu bütün dostluklar sona ererdi. İkinci sonucu çok iyi olurdu, çünkü arkadaşsız bir dünya çekilmeyeceğinden insanlar birbirleri hakkındaki gerçek düşüncelerini saklama gereksinimi duymadan dost olmayı öğrenirdi."</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>"Bütün sevgilerimiz sevdiklerimizi her an yere serebilecek olan ölümün insafına bağlıdır."</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
"İnsanların çoğu bir zindanda mutlu olamayacak yaradılıştadır. Bizi içimize gömen duygularsa zindanların en kötüsünü oluştururlar. Bu tür duyguların en yaygın olanlarından bazıları korku, çekememezlik, günah duygusu, kendine acıma ve kendine hayranlıktır."</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>"Ben yaşarım göreceğimi görürüm, çocuğum benim yerime geçer, o da göreceğini görür; onun çocuğu da onun yerine geçer. Bunda üzülecek ne var? Böyle olmasaydı da sonsuza dek yaşasaydım, yaşamın zevkleri eninde sonunda tatlarını yitirirlerdi... Şimdiyse bu zevkler her zaman tazedirler.</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b> Hayat ateşiyle iki elimi de ısıttım;</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b> O sönüyor, ben de vedaya hazırım."</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
"Başarı mutluluğun sadece bir öğesidir ve eğer diğer öğelerin tamamının feda edilmesi pahasına elde edilmişse, çok pahalıya mal olmuş demektir."</div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>"Bazı mutluluklar her insanın doğuştan hakkıdır. Bunlardan yoksun olan birisi, hemen her zaman doğru yoldan sapar ve dünyadan nefret eder."</b><br />
<b><br /></b>
En uzun yazımı yazdım sanırım. Sabredip buraya kadar okuyanlara da teşekkürü bir borç bilirim ayrıca :)<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com17tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-12583976493756111822015-02-25T15:39:00.001+02:002015-02-25T15:40:56.402+02:00Before Sunrise/Sunset/Midnight<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhP3_xGpO-7DxI0yoYt9u4r0fom2Dcs0M0HfeoiDQSBIkVhak206BXMs-zYaERtdMX5d41EyP2J4cEksWgwM0zBX1X2uq1_w2KNmIjzvatwK1ZvpnE3uhOtB35brsxqrD7Och2k7gNhYrqQ/s1600/trilogia+before+2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhP3_xGpO-7DxI0yoYt9u4r0fom2Dcs0M0HfeoiDQSBIkVhak206BXMs-zYaERtdMX5d41EyP2J4cEksWgwM0zBX1X2uq1_w2KNmIjzvatwK1ZvpnE3uhOtB35brsxqrD7Och2k7gNhYrqQ/s1600/trilogia+before+2.jpg" height="400" width="300" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Before Sunrise, Before Sunset ve Before Midnight... Celine ve Jesse'nin aşk hikayesini anlatan birbirinin devamı olan 3 film. </div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgU6vKmQrC2nRhhL3lhWYX8MTme6nYals1HCI1ge1BUGmAIY05QvnMnbMITypYmpJyEDeoOeoBeYlZeOUbPpmJOYQOu8ndt-vXNVW9bswphOmFUZWf9tLaDoZepLdAgZfYoC-SqHzhuDX-A/s1600/before-sunrise.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgU6vKmQrC2nRhhL3lhWYX8MTme6nYals1HCI1ge1BUGmAIY05QvnMnbMITypYmpJyEDeoOeoBeYlZeOUbPpmJOYQOu8ndt-vXNVW9bswphOmFUZWf9tLaDoZepLdAgZfYoC-SqHzhuDX-A/s1600/before-sunrise.png" height="179" width="320" /></a>Jesse ve Celine bir tren yolculuğunda tanışırlar ve yolculuk süresince sohbet ederler. Jesse Viyana'da Celine ise Paris'te trenden inecektir. Tren Viyana'ya geldiğinde Jesse Celine'e onunla birlikte trenden inmesini ve ertesi güne kadar Viyana yolculuğunda ona eşlik etmesini teklif eder. Celine bu teklif üzerine yaşadığı şaşkınlıktan sonra kabul eder ve Paris'e devam etmek yerine Jesse ile trenden iner. Viyana'da hayatları boyunca unutamayacakları bir gece geçirirler. Viyana sokaklarında dolaşırken her konuda sohbet edip birbirlerini tanımaya başlarlar. Sohbetler, oyuncuların tavırları, konuştukları konular o kadar bizden ve doğal ki. Ve tabi ki sonrası aşk..</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqoym7APffskxlq1mPloZ59nz0K5x-GHLdO1_c93PIIm-iyu3ZVUOc4wpo8M7TTwSvMCz002YIEVORHnOsGwkT983-aNyzaFiZPMxM6jPuBRYiffmTFQPHC6Cp7UmgEW-HIXTes3tBUuR1/s1600/before-sunrise.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqoym7APffskxlq1mPloZ59nz0K5x-GHLdO1_c93PIIm-iyu3ZVUOc4wpo8M7TTwSvMCz002YIEVORHnOsGwkT983-aNyzaFiZPMxM6jPuBRYiffmTFQPHC6Cp7UmgEW-HIXTes3tBUuR1/s1600/before-sunrise.jpg" height="223" width="320" /></a><span style="text-align: justify;">Uzak mesafeli ilişkilerde yaşanan sıkıntılardan dolayı ve zaten bir daha bir araya gelemeyeceklerini düşünerek birbirlerine adres, telefon yada iletişim kurabilecekleri herhangi bir ayrıntı vermiyorlar. Ancak Celine'in gitme vakti geldiğinde son anda belli bir tarihte aynı yerde buluşmayı kararlaştırıyorlar. Before Sunrise'ın hikayesi bu. 1995 yılında çekilmiş. O tarihte ve kararlaştırdıkları yerde buluşup buluşamadıkları, neler yaşadıkları ise devam filmi olan Before Sunset'te. O yüzden <span style="color: #4c1130;"><b>filmi izlemeyen ancak izlemek isteyenlerin devamını okumamalarını tavsiye ederim !! Bu keyfi mahvetmek istemem. Uyarımı yapayım da :)</b></span></span></div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5Px2oq9xalf5JrmaWCyQFaQ8IyczYgDkHgJ7Hf84HNpM9Yr_EKHyKp8y8AotWugOvqlHhn2khI5OaG0gHl8NIknhxtsNSbRHQLwvf8gSyBUBPmfPL3p2mODDM2Qe9q241diTK0L3mHmZS/s1600/eqoilslzibqgvm1lbc5f+(1).jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5Px2oq9xalf5JrmaWCyQFaQ8IyczYgDkHgJ7Hf84HNpM9Yr_EKHyKp8y8AotWugOvqlHhn2khI5OaG0gHl8NIknhxtsNSbRHQLwvf8gSyBUBPmfPL3p2mODDM2Qe9q241diTK0L3mHmZS/s1600/eqoilslzibqgvm1lbc5f+(1).jpg" height="210" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: #660000;">Before Sunset</span> yani ikinci film ilkinden 9 yıl sonra çekilmiş. Bu süreçte belirledikleri tarih ve yerdeki buluşmaya sadece Jesse gelir. Celine ise büyükannesinin cenazesi nedeniyle gidemez. Ayrı kaldıkları süre içinde Jesse evlenip çocuk sahibi olmuş ve Viyana'daki o geceyi anlatan bir kitap yazmıştır. Onları tekrar karşılaştıran da bu kitap olur. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Jesse Paris'te düzenlenen imza gününe gider. Paris'te yaşayan Celine de bundan haberdar olup imza gününün düzenlendiği yere gider.Bu defa da Paris sokaklarında gezerek ayrı kaldıkları 9 yılda neler yaşadıklarını anlatırlar. Birlikte geçirecekleri belki de sadece son bir kaç saatleri vardır. Celine Jesse'yi evine davet eder ve evdeki sohbetleri sırasında ona kendisinin yazdığı şarkıyı gitarıyla birlikte çalıp söylemeye başlar. Şarkı Jesse için yazılmıştır. Jesse uçağa geç kalmak üzeredir. Ancak Celine'den gözlerini alamaz... </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Jesse'nin Celine'in evinden ayrılıp uçağına yetişip yetişemediği ve bir daha görüşüp görüşmedikleri ise Before Midnight'ın konusu. O yüzden <span style="color: #4c1130;"><b>sadece Before Midnight'ı izlemeyenler devamını okumasın mümkünse!! :)</b></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: #660000;">Before Midnight,</span> Before Sunset'ten 9 yıl sonrasını konu alıyor. Tahmin edildiği gibi Jesse uçağına yetişememiş Celine'in yanında kalmış ve bu defa birlikte bir hayat kurmuşlardır. İki de kızları olur. Paris'te yaşayan çift çocuklarıyla beraber Yunanistan'a tatile giderler. Tatilin son günü ise arkadaşlarının hediyesi olarak otelde başbaşa bir gece geçirmeye giderler. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoDkBgG7gt1BNUUYUG1wud35VhSUPwc_bFRQNTlluI2_F_UYi1I3fHMFCV398ZtXrizZvCG5BPwa7A3h0S6qE47avmkmx4y7AjouGt7lvETwXMyJSKTEFpE_pDXaWPh3-XfKScuD3VAOdO/s1600/Before-Midnight.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoDkBgG7gt1BNUUYUG1wud35VhSUPwc_bFRQNTlluI2_F_UYi1I3fHMFCV398ZtXrizZvCG5BPwa7A3h0S6qE47avmkmx4y7AjouGt7lvETwXMyJSKTEFpE_pDXaWPh3-XfKScuD3VAOdO/s1600/Before-Midnight.jpg" height="225" width="400" /></a>Otelde birlikte geçirecekleri romantik dakikalar beklerken birbirini kedi köpek gibi yiyen bir çift görüyoruz :) Sanki yılların patlamasını yaşarlar. Celine sorumlulukları uğruna hayallerinden vazgeçtiğini, artık taviz veren taraf olmak istemediğini, yaşadıkları büyük aşka rağmen ilişkilerinin klasik, heyecandan uzak ve sadece sorumluluktan ibaret bir ilişkiye döndüğünü bas bas bağırarak söyler. Çocuklarının, eşinin, Jesse'nin eski karısı ve ondan olan çocuğunun problemlerinden, bunlardan doğan sorumluluklardan dolayı isyan eder. Jesse ise sevmediği huyları olmasına rağmen Celin'e onu hala ilk günkü gibi sevdiğini, onu olduğu gibi kabul ettiğini söylemesine rağmen bir süre sonra içindeki olumsuz düşünceleri kusmaya başlar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
En sonunda Celine Jesse'ye artık onunla olmak istemediğini söyleyip odadan çıkar. Tek başına otururken Jesse tekrar yanına gelir ve şirinlikler yapmaya çalışarak Celine'i güldürmeye, ona eski heyecanlarını hatırlatmaya, aşklarının hala devam ettiğini, bunun farkına varması için uğraşmaya devam eder. Celine'in siniri geçtikten sonra gülümsemesi ve Jesse'nin küçük oyunlarına eşlik etmesiyle film son bulur. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLGub3w0ZyRYpDqUdv2T0bDo1aIldxxgKCgPun6s_vUf7cRXY3TpTm-tNdVMdpEIrvKU0kXnvJmzDmWzS4dFY_XD9UhThfyqKVVXfozcqxJ7ELOYRuLS6NnPKUPk3CNaFPpZHzQSydtWYo/s1600/jc.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLGub3w0ZyRYpDqUdv2T0bDo1aIldxxgKCgPun6s_vUf7cRXY3TpTm-tNdVMdpEIrvKU0kXnvJmzDmWzS4dFY_XD9UhThfyqKVVXfozcqxJ7ELOYRuLS6NnPKUPk3CNaFPpZHzQSydtWYo/s1600/jc.jpg" height="200" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Her 3 filmde de oyunculuklar çok doğal. Sanki ezberlenen tasarlanan hiçbirşey yok, herşey anlıkmış gibi. En çok bu yönünü sevdim. Favorim ise kesinlikle Before Sunset...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Before Midnight'ı da izledikten sonra aşkı bulmanın, onu yaşamanın, yaşatmanın ve ilk günkü gibi değerini bilmenin, heyecanı ilk günkü gibi yaşayabilmenin ne kadar zor olduğunu düşündüm. Çünkü zaman ilerledikçe sorumluluklarımız başkalaşıp ağırlaşıyor. Düşünmemiz gereken şeyler fazlalaşıyor. Aşkı yaşatmak ise farkındalık istiyor sanırım. Günlük telaşlar peşinde koştururken sevginin, aşkın değerini yok etmemek gerek. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
O zaman yıllandıkça değerlenen aşklara diyorumm.... :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-10071128485579688392015-02-23T16:38:00.001+02:002015-02-23T16:43:17.037+02:00Zamska Kitap Mimi <br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJLarlGfgbDLHd4f0EC9DulIOnweq6JqhMlOzj6rZvDOs5r-6lswMRk3r7W57eughsAJzQIO6KR4aFIzL3XeOAjhM0hC7HpdkSEDU6R4NGDTkR4Ynx-4ysI5Q01vpUsKium0RN_E0Pb53Q/s1600/tumblr_mr16qxwJLN1scurfco5_500.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJLarlGfgbDLHd4f0EC9DulIOnweq6JqhMlOzj6rZvDOs5r-6lswMRk3r7W57eughsAJzQIO6KR4aFIzL3XeOAjhM0hC7HpdkSEDU6R4NGDTkR4Ynx-4ysI5Q01vpUsKium0RN_E0Pb53Q/s1600/tumblr_mr16qxwJLN1scurfco5_500.jpg" height="240" width="320" /></a>Uzun zamandır mimlere ara verdiğimi farketmişken<span style="color: #351c75;"> <a href="http://sadevederin.blogspot.com.tr/2015/02/zamska-kitap-mimi.html" style="font-weight: bold;" target="_blank">Deep</a>'in </span>bloğundaki kitap mimini gördüm.(Deep'in cevaplarını da okumadan geçmeyin derim. Çünkü günde 500 sayfa bile olsa o kitabı bir günde bitiririm yazdığını gördüğümde gözlerim pörtledi yerinden. Şahsen ben akşam 10 sayfa okudum da :D) İsteyen yapsın demiş hemen sahiplendim ve cevapladım.<br />
<br />
Mim Zamska'dan gelmiş Deep'e. <a href="http://zamskaa.blogspot.com.tr/2015/02/mim.html" target="_blank">Zamska'nın cevapları</a> da çok hoş. Fotoğrafa da bayıldım ayrıca.<br />
Ay cevap kısmına geçemedim bir türlü :D Neyse başlıyorum.<br />
<span style="color: #351c75;"><b><br /></b></span>
<span style="color: #351c75;"><b>Kitap okumak için evde belli bir yerin var mı?</b></span><br />
İlla şurada okumalıyım diye bir huyum yoktur. Ama genelde salonda koltuğa uzanarak yada yatağımda okurum. Ama kesin yatış pozisyonu olması lazım :) Belki rahatıma düşkünlüğümden belki de haylazlığımdan olsa gerek, bilemiyorum :) Masa başında oturup da okuyamam, rahat edemem.<br />
<br />
İnternette dolaşırken aşağıdaki resme rastladığımda acaba ben de böyle mi görünüyorum diye düşünmedim değil yani :)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3s7HJ2znoM9oGAPM3RDQfY7dkzL67EgMTqh97vEcms4K-uLoVUi5l3HbLWxt195YJLGDQlOqEGZT-SYsRZFlg06XiamhvagCagb3TCEylTfC87zyGd64giOqyDSbf76-Qxd0of4DCYuIP/s1600/tumblr_lx0zvnkINW1qjsgim.bmp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3s7HJ2znoM9oGAPM3RDQfY7dkzL67EgMTqh97vEcms4K-uLoVUi5l3HbLWxt195YJLGDQlOqEGZT-SYsRZFlg06XiamhvagCagb3TCEylTfC87zyGd64giOqyDSbf76-Qxd0of4DCYuIP/s1600/tumblr_lx0zvnkINW1qjsgim.bmp" height="252" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Ama buna asla hayır demem. Küvetli bir banyom olursa mutlaka böyle bir sistem kurmalıyım. Yanına bir de sıcacık kahve ooohh miss :)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinVFiDzkq9Mhvc2o4WFtVZpI27IrWnhxCZhlj3Plo0yelmPsaDlT3n3wlZm8438EqnG9fxmv6wyRBBFXEkqn9bCjcmpxGWxBOCmU2zd67dmAp5MtXfAykjl5ptwtUmonQtUkZv74X7B-mu/s1600/amazing-bath-bath-stand-bathroom-Favim.com-771823.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinVFiDzkq9Mhvc2o4WFtVZpI27IrWnhxCZhlj3Plo0yelmPsaDlT3n3wlZm8438EqnG9fxmv6wyRBBFXEkqn9bCjcmpxGWxBOCmU2zd67dmAp5MtXfAykjl5ptwtUmonQtUkZv74X7B-mu/s1600/amazing-bath-bath-stand-bathroom-Favim.com-771823.jpg" height="320" width="320" /></a></div>
<span style="color: #351c75;"><b><br /></b></span>
<span style="color: #351c75;"><b>Ayraç mı yoksa rastgele bir kağıt parçası mı?</b></span><br />
Ah ayraç demeyin bana :) Özenip özenip bir sürü süslü püslü renkli ayraçlar alırım. Ama kullanmaya gelince yokum. İlk heves benimki. Yeni aldığımda o an okuduğum kitabın arasına koyarım kalır öyle. Kitapta illa ayraç olacak gibi düşünmem. Kağıt parçası da koymam. Genelde sayfayı kıvırırım.<br />
<span style="color: #351c75;"><b><br /></b></span>
<span style="color: #351c75;"><b>Kitap okumayı belirli bir zamanda mı durdurursun yoksa belirli bir bölümde yada bölüm başında mı durdurursun?</b></span><br />
En nefret ettiğim ama bile bile de yaptığım şey... Eğer okuduğum kitap bölüm bölümse bölüm sonunda okumayı bırakırım. Bölümlere ayrılmış değilse de tam sayılarda bırakırım. Mesele 197'de bırakamam. Ya 190 olacak yada 200. Allahım manyak mıyım ne :D Şu anda bunu silsem mi diye düşündüm. Beni deli zannedebilirsiniz :)<br />
<br />
<span style="color: #351c75;"><b>Okurken yemek yemek mi birşeyler içmek mi?</b></span><br />
Birşeyler içmeyi tercih ederim. Çünkü okurken aynı anda birşeyler atıştırmaya çalışırsam genelde kitabı okuyamam. Okursam da anlamam.<br />
<span style="color: #351c75;"><b><br /></b></span>
<span style="color: #351c75;"><b>Kitap okurken televizyon seyretmek mi müzik dinlemek mi?</b></span><br />
Sadece kitap okumak. Genelde sessizlik istiyorum. Müzik de dinleyemem. Aklım şarkının sözlerine takılır.Ama mesela Farid Farjad dinleyebilirim okurken. Bu da benden size gelsin :)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://ytimg.googleusercontent.com/vi/HaYusN0WJqA/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="http://www.youtube.com/embed/HaYusN0WJqA?feature=player_embedded" width="320"></iframe><br />
<span style="color: #351c75;"><b><br /></b></span>
<span style="color: #351c75;"><b>Tek seferde bir kitap mı yoksa birden fazla kitap mı ?</b></span><br />
Aynı zamanda birden fazla kitap okuyamam. Birini bitirip diğerine başlarım.<br />
<span style="color: #351c75;"><b><br /></b></span>
<span style="color: #351c75;"><b>Okurken evde mi yoksa her yerde okumayı mı tercih edersin?</b></span><br />
Evde okumayı tercih ederim. Çok sıkılırsam bazen de büroda.<br />
<span style="color: #351c75;"><b><br /></b></span>
<span style="color: #351c75;"><b>Kitabın, kafanın içinde yüksek sesle okunması mı yoksa sessizce okunması mı?</b></span><br />
İtiraf ediyorum kafamın içinde kendim seslendirme yapmaya bayılırım :)<br />
<span style="color: #351c75;"><b><br /></b></span>
<span style="color: #351c75;"><b>Önündeki sayfaları okur musun yoksa sayfaları atlar mısın?</b></span><br />
Genelde atlamadan okurum.<br />
<span style="color: #351c75;"><b><br /></b></span>
<span style="color: #351c75;"><b>Ciltli kitap mı karton kitap mı ?</b></span><br />
Ciltli kitapları çok severim. Mesela eski hukuk kitapları her zaman daha hoş gelir gözüme. Kitaplıkta sıra sıra :) Keşke şimdi de öyle olsalar.<br />
<span style="color: #351c75;"><b><br /></b></span>
<span style="color: #351c75;"><b>Kitap yazıyor musun?</b></span><br />
Ben ve kitap yazmak mı ? İmkanı yok :) Keşke o kadar yetenekli olsam. Gerçi yazma yeteneğim olsa da ben o strese gelemem pek. Yazarken sıkılırım kitap bitene kadar. Ben sadece okumalıyım :)<br />
<br />
Bu arada kitap yazmak demişken <b><span style="color: #741b47;">Deep</span></b>'in artık ikinci kitabı var. <span style="color: #741b47; font-weight: bold;">"Derin Mavi" </span>Belki haberdar olmayanlar vardır. Söylemeden geçmeyeyim.<br />
<br />
Ayy ne çok yazdım mime hasret kalmışım resmen :)<br />
<br />
Hmmm kimi mimlesem kimi mimleseeem.<br />
<br />
<a href="http://myreal03.blogspot.com.tr/" target="_blank">MyReal</a><br />
<a href="http://yazsakla.blogspot.com.tr/" target="_blank">yaz-(s)aklan-kaç</a><br />
<a href="http://kreatifbaskan.blogspot.com.tr/" target="_blank">Kreatif Başkan</a><br />
<a href="http://xcoach.blogspot.com.tr/" target="_blank">xCoach</a><br />
<a href="http://muptezelll.blogspot.com.tr/" target="_blank">Müptezel</a><br />
<br />
Bu kadar yeter üşendim yahu :)<br />
<br />
Hoşçakalıınn :)<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com24tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-60504311446283810962015-02-20T15:51:00.002+02:002015-02-20T15:51:36.845+02:00Sonbaharlı Kış<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpq9w5HnHqi22T6gL_x9sQ2PoYiDN-rLKP1lT3OZG9daSeeOv2z_q0TK41eEtOCY0zVp0O4L7xcdz6bPA3erjo7e9RX8t46o8QA0hT4VTQhqjhY4ykkpCkqIi0BF1Evo0Ob8Hy1lwcR_M3/s1600/tumblr_msia6ihn3t1qbjgaho1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpq9w5HnHqi22T6gL_x9sQ2PoYiDN-rLKP1lT3OZG9daSeeOv2z_q0TK41eEtOCY0zVp0O4L7xcdz6bPA3erjo7e9RX8t46o8QA0hT4VTQhqjhY4ykkpCkqIi0BF1Evo0Ob8Hy1lwcR_M3/s1600/tumblr_msia6ihn3t1qbjgaho1_500.jpg" height="320" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İstanbul'daki kar ve soğuğa rağmen Trakya'nın bu kışı sadece soğukla atlatması gerçekten inanılır gibi değil. Öğlen haberlerde İstanbul'da hava koşullarından dolayı yaşanan kazaları izlerken camdan dışarı bakınca ışıl ışıl güneşi görmek çok ilginç. Balkanlardan gelen soğuk hava dalgası şeklinde başlayan cümleye o kadar alışmışız ki :) Şubatta da olsak benim psikolojim tam olarak sonbahar...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bugün hava daha da yumuşadı. En azından pantolondan elbiseye geçiş yapabildim yeniden :) Ve evet küçücük bir yerde yaşamama rağmen, insanların bakışlarına rağmen dizimin bir karış üstünde eteğimle, topuklu ayakkabımla gayet mutluyum. Kimin ne düşündüğü de umrumda değil.İnsanların birbirlerini kendi düşünceleri doğruymuş gibi yargılamasından da çok sıkıldım. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b>***</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Zaman bir yandan çok yavaş bir yandan da son hız... Yine cuma günü. Ve yine ha bugün ha yarın derken ertelediğim bir sürü şey. Farkettim de bazı şeyler üzerine düşünmeyi bile erteliyorum bazen. Aklıma gelince amaan bunu başka zaman düşünürüm diyorum. Böyle miskin üşengeç birşey oldum çıktım. Belki de aklımda başka tilkiler dolaştığındandır bilmem ki.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Geçen gün bloğumun yan tarafında yazdığım yeni yıl hedeflerime takıldı gözüm. İtiraf etmeliyim ki hala İngilizce çalışmıyorum. Bundan sonra da zaman ayırır mıyım bilinmez. Belki... Daha fazla kitap okuyacağım demişim. Oysa 2015'e girdiğimizden beri elimde aynı kitap var. Okuyamıyorum, daha doğrusu okumuyorum. Aslında çok uzun bir kitap listem var okumalıyım dediğim. Ama faaliyete geçip de birer birer listeyi eksiltemiyorum. Neyse canım elbet bir gün yaparım :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgili <span style="color: #4c1130; font-weight: bold;">Zamska</span>'nın<span style="color: #4c1130; font-weight: bold;"> </span>bloğunda gördüğümde dikkatimi çekmişti Before Sunrise- Before Sunset- Before Midnight filmleri. 3 ünü de izledim. Farklı ve güzeller. En önemlisi de oyunculuklar o kadar doğal ki. Film önerisi istediğimde de bu filmleri önerenler olmuştu. Neyse filmlere ilişkin fikirlerimi başka bir yazıda daha ayrıntılı yazmak istiyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b>***</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
1 saat sonra bürodan çıkıp eve gitmiş olurum büyük ihtimalle. Ve gelsin haftasonu. Aslında bu hafta içi hiç yorulmadım desem yeridir. Ama çok bunaldım nedense. Sadece şunu istiyorum. Battaniyenin altına girip yanımda kahve ve abur cubur eşliğinde Friends yada film izleyip arada bir de blog gezintisi yapmak. Saatler böyle geçsin hiç şikayetçi olmam :) Bu arada Friends bitmesin diye idareli izliyorum resmen. Aslında hata ettim. Serkan askere gittiğinde başlamalıydım bu diziye. Gerçekten bağımlısı oldum. Son sezona geldiğim için üzülüyorum. Onun yerini tutacak tavsiyelere ihtiyacım var yakın zamanda.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPSDiv4MTavFwBgs8cyXoTP6bJ9Yoqp-pLpj0exyA_XebbYcNZYAxDoy9JkLDnD1IXGv5oINLpMCbHdFxMUi9OWQuAOm7JhR4-ZuzGkZaRmswoCPTWDrlt5lshdBoz5IIX4yZYkSpAMRAb/s1600/tumblr_ma08y4in0h1rpyh9co1_500.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPSDiv4MTavFwBgs8cyXoTP6bJ9Yoqp-pLpj0exyA_XebbYcNZYAxDoy9JkLDnD1IXGv5oINLpMCbHdFxMUi9OWQuAOm7JhR4-ZuzGkZaRmswoCPTWDrlt5lshdBoz5IIX4yZYkSpAMRAb/s1600/tumblr_ma08y4in0h1rpyh9co1_500.jpg" height="210" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Yarın Serkan'la beraber kahvaltı yapacağız büyük ihtimalle. Kısa bir buluşma olabilir arkadaşlarıyla planı olduğu için. Kıskançlığımdan çatlasam da sesimi çıkarmıyorum :) Hayatının benden ibaret olmasını istemem tabi :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Serkan yemek yerken pek konuşmaz genelde. Ben de fırsat bu fırsat diyerek hiç susmam. Hı tabi o yemeğe dalmışken beni ne kadar dinler bilinmez ama olsun :) Ona her geçen gün daha çok alışıyorum ve askere gideceğini düşündükçe psikolojimi buna hazırlamaya çalışıyorum. Ama ne kadar hazırlamaya çalışsam da gerçekten çok zor. Neyse daha var bunları düşünmemeliyim :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hı Serkan demişken çeyiz başlangıcımdan bahsetmezsem olmaz :) Geçen hafta annemle beraber havlu battaniye falan aldık. Annem mağazada oradan oraya gezip herşeyin kumaş kalitesini ölçmeye çalışırken şöyle bir durup baktım da kıyamam yaa, "olmuşken güzeli olsun bunların kumaşı güzel değil başka yerden bakalım" dediğinde gözlerim dolmaya başladı. Vallahi mağazanın ortasında oturup ağlayacaktım neredeyse. Ay kızım olursa çeyiz hazırlığı yaparken gözlerim çıkacak kesin ağlamaktan :D</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ay ne çok çene yaptım yine. Ara veriyorum gelince de dır dır dır susmuyorum :) Yazma faslı bitti biraz da okuma vakti :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Görüşmek üzere...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com18tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-64365726485062417072015-02-15T22:49:00.002+02:002015-02-15T22:49:41.244+02:00Güzel Şeyler Üzerine Yazma Denemesi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPEjZfmeI0ftJ30VEOiTbm8_lhBUVNjC-m_tioL4p1igXyiUyOy7Y6AOc5WcBSaalxBCg-3y0wYsaFCyP9cT01nHGM_JQeTSgdcS5bWNiRNj-2PxIAvgJMwuFS1fzzpZ5aI6WUaN9CUHTf/s1600/tumblr_mec5a1QEIu1qz4d4bo1_500-500x290.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPEjZfmeI0ftJ30VEOiTbm8_lhBUVNjC-m_tioL4p1igXyiUyOy7Y6AOc5WcBSaalxBCg-3y0wYsaFCyP9cT01nHGM_JQeTSgdcS5bWNiRNj-2PxIAvgJMwuFS1fzzpZ5aI6WUaN9CUHTf/s1600/tumblr_mec5a1QEIu1qz4d4bo1_500-500x290.jpg" height="185" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Merhaba... Haberlerde, gazetelerde ülkemizden manzaralar o kadar can sıkıcı ki. Mesela bu akşam haberlere hiç bakmadım. Bakamıyorum... Neden derseniz özellikle de Özgecan Aslan ile ilgili haberleri görmekten kaçıyorum sanki. Öyle hissediyorum. İçim dayanmıyor bu vahşeti dinlemeye,izlemeye. Bloğa girip baktığımda herkesin öfkeli olduğunu görüyorum. Toplumsal olarak ters giden, oturmamış o kadar çok kavrama sahibiz ki. Her geçen gün daha da insanlıktan çıkıyoruz sanki. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Evet başlıktan da hissettiğiniz gibi güzel şeylerden bahsetmeye gelmiştim aslında. Herşeye rağmen... Haftasonu, yiğenimin doğum günü, annemle beraber ablamda geçirdiğimiz iki gün, bugün Serkan'la buluşmamız falan. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ben bir karar almıştım. Bloğumda siyasi yada güncel olaylarla, haberlerle ilgili birşey paylaşmayacaktım. Ama kayıtsız kalamıyorum yine de. Kayıtsız kalınmayacak kadar kötü şeyler yaşıyoruz, yaşatıyoruz...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Herşeye rağmen bloğum için verdiğim karara sadık kalmaya çalışmalıyım diye düşünüyorum...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Grip oldum, hem de fenaa. Bir haftadır elimde selpak hapşuuu, öhö öhö, köh köh köh şeklindeyim. Ve evet inadımdan iyileşirim ben ya diyerek doktora da gitmedim bir kaç gün. Sonra baktım ki iyiye gitmiyorum hemen doktor ve gelsin antibiyotikler, şuruplar, fıs fıslar... Bugün en iyi halim. En azından selpağı yanımdan ayırabiliyorum bazen. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ayrıca bir haftadır bürodaki internet sürekli kesilip geliyor. Dalga geçer gibi. Evde hastalıktan sürekli yatıp, büroda da internete giremeyince buralardan uzak kaldım yine. Telefondan bakmaya da alışamadım bir türlü. Gözlerim yanıyor öyle. Çok teknolojik bir insan olamadım hala.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
14 Şubat yiğenimin doğum günüydü. Annemle beraber ablama gittik. Bizim ergenin her ne kadar "ben pasta istemiyorum, sevmiyorum böyle şeyleri, küçük çocuk muyum ben" demesine rağmen o pastayı zorla da olsa kestik ! :) Şimdiki çocuklar sırf problem yaa. İyilik de yaramaz :) Ben daha geçen sene pasta üfledim. El kadar çocuk bir triplere giriyor ya :) Bir arada olmak, kalabalık olmak gerçekten güzel. Özellikle de sık olmayınca daha değerli.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
E tabi bir de 14 Şubat sevgililer günümüz var değil mi ? Her ne kadar 14 Şubatı ahım şahım önemli bir gün olarak görmesem de hediye almak ve vermek benim için özel. Bu gün bana mecburiyet hissettirmedi hiç bir zaman. 14 Şubatı ayrıca kutlamadık Serkan'la. O kadar da abartılacak bir şey değil bizim açımızdan. Sadece birbirimize hediyelerimizi aldık. Bugün de beraber 'zaten yapılacak olan' bir buluşma ayarladık, o sırada da hediyelerimizi verdik o kadarcık :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İşte bunlar da asıl hediyenin yanında beni en çok mutlu eden küçük sürprizler... Serkan'ın çikolata zaafımı şımartmasına bayılıyorum sanırım :) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5stw-9U570Lv_9ww9a5n1wH0m5KNt1G7CqcTl9Lhdx6UyOOgA0Is6UUL8-9I9gGJ-DJwHNTyjuYRq2wa3Gec2iIZ0wyWNbuU5M4arKZIEj4VTwnvPnA8bmosJ0s9xOy_VflhstgeVRRfG/s1600/20150215_194116.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5stw-9U570Lv_9ww9a5n1wH0m5KNt1G7CqcTl9Lhdx6UyOOgA0Is6UUL8-9I9gGJ-DJwHNTyjuYRq2wa3Gec2iIZ0wyWNbuU5M4arKZIEj4VTwnvPnA8bmosJ0s9xOy_VflhstgeVRRfG/s1600/20150215_194116.jpg" height="320" width="240" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Ve evet daha eve geldiğim gibi bir paket açıp yedim. Bu akşam da aynı şekilde. Cildime olumsuz bir geri dönüşleri olmaz umarım :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu aralar genel olarak gerçekten mutluyum, olumlu bakıyorum herşeye, böyle tuhaf bir pozitiflik var üstümde. Tuhaf diyorum çünkü ben mutlaka moral bozacak birşey bulurum kendime. Aman nazar değmesinnn :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Benden son haberler bunlar. Yarın yeni bir hafta ve umarım tamamen iyileşmiş olurum. Haftasonu da evde olmayınca dinlenmiş hissetmiyorum kendimi. Erkenden yatıp uyurum şimdi. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Herkese güzel bir hafta dilerim. İyi geceler...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-71455187700037952202015-02-02T22:12:00.001+02:002015-02-02T22:12:08.466+02:00Haftasonu Notları :)<div style="text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEid9x2lPQH-zioRRCYMrElEmHZirkZXdRNHZ1PXl93NwYeTPFcVwH3EtYTlgzLsgYUVBfQ2lSm9kaGOtV70v89IRc29tsLWYW6EZ4Fm9Nij4jYST0irTEmP55tcJkJLIH4dz-RmXUkeqRK6/s1600/tumblr_ks4an7VMzq1qzljd6o1_500_large.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEid9x2lPQH-zioRRCYMrElEmHZirkZXdRNHZ1PXl93NwYeTPFcVwH3EtYTlgzLsgYUVBfQ2lSm9kaGOtV70v89IRc29tsLWYW6EZ4Fm9Nij4jYST0irTEmP55tcJkJLIH4dz-RmXUkeqRK6/s1600/tumblr_ks4an7VMzq1qzljd6o1_500_large.jpg" height="266" width="400" /></a></div>
Uzun zamandır bu kadar ağır pazartesi sendromu yaşamamıştım. Bunda Serkan'la geçen bir haftasonunun da etkisi büyük tabi ki. En güzel anlarda zaman bu kadar hızlı geçmek zorunda mıı? :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Önceki yazımda paylaştığım gibi Serkan'la Edirne'ye gittik. Şansımıza hava da o kadar berbattı ki. Yol boyunca yağmur yağdı ve rüzgardan arabanın savrulduğunu hissettik. Biraz tırsmış olsam da çaktırmadım. Aslında kimi zaman acaba varabilecek miyiz diye düşünmedim değil yani :) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sağ salim vardıktan sonra kahvaltılık ve yemeklik alışveriş yaptık. İşte en çok bu anları seviyorum. Sanki böyle evlenmişiz de mutfak alışverişi yapıyormuş gibi tatlı bir duygu :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu haftasonu kendimle ilgili farkettiğim en önemli şey çok midesiz olduğum. Serkan'ın sürekli "birayla bu yenir mi aşkım yaa" uyarılarına rağmen midemi karıştırmaya devam ettim. Sanırsınız ki kırk yıllık alkoliğim :) Hiç de birşey olmadı vallahi. Bana göre birayla tatlı tuzlu herşeyin gideri var :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Havanın haftasonu boyunca kötü olacağını bildiğimiz için dışarı çıkarız, orayı burayı gezeriz şeklinde plan yapmamıştık zaten. O yüzden pek hayal kırıklığı yaşadığımız söylenemez. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
2 gün boyunca evde olunca daraldık tabi. Bir de üstüne dün öğlen elektrikler bir kesildi gelmek bilmedi. Soğuk,fırtına,yağmur demeden dışarı çıktık. Biraz dolaşıp,ben tavlada yenildikten sonra da eve döndük. Yenilmezsem hatrım kalır zaten :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Edirne'ye gitmeden önce 30-40 tane falan küçük mum almıştım. Eğer sürpriz yapma fırsatım olursa diye :) bkz. romantik mod :)) Ama tabi her dakika yan yana olunca öyle bir fırsatı yakalayamadım. E diğer türlü de hadi bunları yakalım romantik bir ortam olsun demek de istemedim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu yüzdeeen elektriklerin kesilmesi benim için süper bir tesadüf oldu. Dışardan eve geldikten sonra Serkan "hava iyice kararmadan mum alayım" deyince tahmin edersiniz ki havalara uçtum :)) O çıktıktan sonra başladım mumları yakmaya.Serkan gelmeden önce hepsini yakabilmek için gerçekten sınırlarımı zorladım. Arka arkaya yakınca çakmağın basma yeri o kadar ısındı ki baş parmağım yandı diyebilirim. 7-8 tane mum kalmıştı ki merdivenden ayak seslerini duyunca hemen diğer odaya geçtim. Kapı açıldı ve sanki yanlış eve mi geldim der gibi surat ifadesini görünce çok mutlu oldumm. Bu sürprizi yapamadan dönseydim gerçekten çok içimde kalırdı :) Onun şaşırıp mutlu olduğunu görmek herşeyden güzel.<br />
<br />
Bu tür şeyleri filmlerde görünce off ne saçma diye düşünürdüm. Güzelmiş meğer :)<br />
<br />
Yemeği bile mum ışığında hazırladım. Evet okuyucu çok fedakar olduğumu düşündün biliyorum :P 2-3 saatimiz mum ışığında geçince artık tamamen ümidi kesmiştik ki elektrikler geliverdi.<br />
<br />
Ve işte asıl macera o zaman başladı. Serkan GS maçı özeti için o kanal senin bu kanal benim gezerken ben dır dır yapmaya devam ettim. Top peşinde koşturan adamları izlerken nasıl bu kadar dikkat kesilir bir insan anlayamıyorum :)<br />
<br />
İster istemez şunu düşündüm birlikte kaldığımız süre boyunca; bence evlilik öncesi çiftlerin birbirinin ev halini görmesi gerekiyor kesinlikle :) Ne bileyim bence o zaman daha sağlıklı bir evlilik kurulabilir diye düşünüyorum. Diğer türlüsü sanki kumar oynamak gibi birşey bana göre. Evlendiğin adamı/kadını evlenince tanıyorsun. Biraz mantıksız sanki. Hı tabi ki iki gün aynı evde olmakla da tanıyamayız. Ama en azından bazı alışkanlıklar,huylar gözlemlenir. Aa pardon tabi bizim toplumumuzun vazgeçilmez tabuları vardı bir de değil mi :) Neyse bu konu uzar gider anacım :D<br />
<br />
Film tavsiyesi istemiştim gitmeden önce. Film önerisinde bulunan arkadaşlara teşekkür ederim. Laptoptaki problem sebebiyle bu planı gerçekleştiremedim. Ama izlemek istediğim filmler edindim sayenizde :)<br />
<br />
Haftasonu özeti geçtim sizlere. Şu anda da kendi odamda olmanın ve yarın işe gidecek olmanın burukluğunu yaşıyorum ne yazık ki :)<br />
<br />
Biraz da sizleri okuma vakti. İyi geceler... :)<br />
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com31tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-85072885203823420282015-01-29T10:52:00.001+02:002015-01-29T10:53:00.423+02:00Büyümek, Çeyiz Falan Filan ve Film Önerisi ? :)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjn-md7heD_UwdMkU-SoesXUmPGFk_mZLw1vYuLe41f7omTjyh7MHGfxxL8yOYF5_UvLh67sOmvo5dCfJ7BE1dxoOctyiSJpYaIC_NrgacFNnrYSU2SDuJMVbFZNaxwGAGSqKgZJ8fBH__C/s1600/e70b219faae3217412ffb6210e3cb390.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjn-md7heD_UwdMkU-SoesXUmPGFk_mZLw1vYuLe41f7omTjyh7MHGfxxL8yOYF5_UvLh67sOmvo5dCfJ7BE1dxoOctyiSJpYaIC_NrgacFNnrYSU2SDuJMVbFZNaxwGAGSqKgZJ8fBH__C/s1600/e70b219faae3217412ffb6210e3cb390.jpg" height="400" width="296" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
2015 bana büyüdüğümü hissettiren bir yıl olacağa benziyor. Neden derseniz etrafımdakiler de böyle hissetmeme sebep. Çılgın gibi sözlenen, nişanlanan, evlenen arkadaşlar,insanlar var :) Bazı akrabalar komşular sürekli düğün ne zaman imasıyla laf sokuyorlar. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
En en önemlisi de annem... Ne zamandır 4,5 seneden önce evlilik yok diye imalarda bulunan annem, akşam ablamla konuşurken "Serkan askerden gelsin de bakalım" deyince ben şok şok şok :) Bu durumda aşağı yukarı 2 senemiz var demektir :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Aslında annem Serkan'ı tanımadan sevdi. Bana değer verdiğinin de farkında. Askerlik gibi bir engelimiz olmasa ben bugün evleniyorum desem hayır demez asla. Ama böyle bir triplere giriyor nedense :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Geçen gün annemle çeyiz amaçlı alışverişe gittik. Teklif eden de annemdi. Evet evet doğru okudunuz :D Mağazaya girince gözüm döndü diyebilirim. Nereye bakacağımı şaşırdım. Bir de baktım ki ilerde yatağın üzerine serilmiş nevresim takımı gözlerimi oydu :D Hemen oraya yöneldim ve zaten kararımı vermiştim. O nevresim takımına asla hayır diyemezdim. Tabi ki aldım :) E yarım bırakmamak lazım diyerek bir yorgan iki de yastık kaptım :D</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kıyafetten başka birşey almaktan anlamayan ben Madame Coco ve benzeri sitelerde fink atıyorum. Evet buradan da anlıyorum ki ben kesinlikle büyümüşüm :)) Neyse bu kadar çeyiz muhabbeti yeter. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Şimdi yardımınıza ihtiyacım var. Haftasonu Serkan'la Edirne'ye gidiyoruz. Beraber kocaman iki gün ♥ :) Orada vakit geçirmek adına bir iki film seçelim dedik. Ama bu iş bana kaldı. Sizlerden sevdicekle izleyebileceğim güzel film önerileri bekliyorum. Önerileriniz itinayla değerlendirilecektir :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Benden haberler bu kadar. Görüşmek üzere... :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div>
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com31tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-149861661312904182015-01-28T13:40:00.001+02:002015-01-28T13:45:28.037+02:00Son Kamelya / Sarah JIOSarah Jio geçmişle bugünü birleştirme tarzını Son Kamelya romanında yine harika bir kurguyla bizlere sunmuş. Bazı okurlar bütün romanlarının aynı tarzda olmasını, geçmişle bugün arasında bağlantı kurmasını eksi bir yön olarak değerlendiriyor. Ama ben Sarah Jio'da en çok bunu sevdim. Sonuçta kurgular, olaylar, karakterler farklı ve roman sonunda bizi mutlaka şaşırtıyor.<br />
<br />
Roman 3 ana kadın karakter etrafında dönüyor. Anna, Flora ve Addison...<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhttVxdy29fqLca8Xka-55h6KI-CAJFHa7jftWOTH-DHBezcpaQs57f4jZjTP59appRhV5rdv8huOjUnIjDclLHgTSEvolx6FLSXJ8Z8F7PRhph6SdrywstMR7aje6ybwjcJWWk2llPte7x/s1600/son-kamelya.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhttVxdy29fqLca8Xka-55h6KI-CAJFHa7jftWOTH-DHBezcpaQs57f4jZjTP59appRhV5rdv8huOjUnIjDclLHgTSEvolx6FLSXJ8Z8F7PRhph6SdrywstMR7aje6ybwjcJWWk2llPte7x/s1600/son-kamelya.jpg" height="400" width="255" /></a>1930'lu yıllarda Anna, Lord Edward ile tanışır ve evlenip muhteşem bir köşkte yaşamaya başlarlar. Ancak Anna geçmişiyle ilgili bazı şeyleri Edward'dan gizlemektedir. Edward bu sırları öğrendiğinde Anna'dan uzaklaşır ve ona aynı gözle bakamaz. Anna her gün kamelyalarla ve çeşit çeşit çiçeklerle dolu bahçesinde vakit geçirir.<br />
<br />
Diğer bir karakterimiz ise Flora Lewis. Bir fırıncının kızı ve tek isteği ailesinin ekonomik anlamda daha rahat bir hayata kavuşması. Bitki çeşitlerinden anlayan Flora ailesini rahata kavuşturmak için kendini çiçek kaçakçılığının içinde bulur. Ona verilen görev Anna ve ailesinin yaşadığı Livingston köşkünde ender bulunan bir çiçek olan middlebury pembesi kamelyayı bulmak.<br />
<br />
Köşk ise halk arasında lanetli olarak bilinmektedir. Çünkü Anna'nın ölümüyle beraber bir sürü genç kızın öldürüldüğü,kaçırıldığı konuşulmaktadır. (Anna'nın ölümüne gerçekten şaşırdım bu arada :)) Flora dadı olarak köşke gider ve kendini farklı olayların ve sırların içinde bulur. Aynı zamanda hiç planda olmayan bir aşk yaşamaya başlar ve dadılık yaptığı çocuklara bağlanır.<br />
<br />
Romanın "şimdiki zaman" kısmında ise devreye Addison Sinclair giriyor. Addison botanik ve bahçe düzenlemesiyle uğraşan karakterimiz. Livingston Köşkü eşinin ailesi tarafından satın alınıyor. Addison'ın da eşinden sakladığı geçmişiyle ilgili bazı sırlar ve daima onun peşinde olan bir karakter var. Addison eşiyle birlikte köşke taşınır. Eski yıllardan beri orada çalışan bir hizmetçi onlara bu macerada eşlik eder. Addison ve kocası evde buldukları eşyalar, insanların köşkte yaşananlar ile ilgili söyledikleri nedeniyle kendilerini bir sürü gizemin içinde bulurlar. Bu sırları çözmeye çalışırlar. Bu sırada köşkte yaşamış olan Edward ve Anna'nın çocuğuyla tanışırlar. <br />
<br />
Romanı açıkçası biraz da "katil kim yaa" diyerek okudum :)<br />
<br />
Yine Sarah Jio'dan harika bir kurgu, harika karakterler ve harika bir roman...<br />
<br />
İyi okumalar :)<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-41726950673727222852015-01-23T23:03:00.002+02:002015-01-23T23:03:22.330+02:00İçimizdeki Şeytan / SABAHATTİN ALİ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUrdxxoixdVHyc3CR068aLhFAQ2tdfEnanlDzCct4SeYBVHB8ZnDaA1sF_6EQvEi7zMsKA58ZQhinX-LYbE986RvPfMLE5_sAetQsEO1srOkjhWBoE8BJOIsKx0v43NLsjEM5cKfEebcRS/s1600/erguvanlar_seytan.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUrdxxoixdVHyc3CR068aLhFAQ2tdfEnanlDzCct4SeYBVHB8ZnDaA1sF_6EQvEi7zMsKA58ZQhinX-LYbE986RvPfMLE5_sAetQsEO1srOkjhWBoE8BJOIsKx0v43NLsjEM5cKfEebcRS/s1600/erguvanlar_seytan.jpg" height="400" width="258" /></a></div>
Merhabalaaar :)<br />
Uzun zamandır ara verdiğim kitap yorumlarıma kaldığım yerden devam etmenin zamanıdır.<br />
<br />
Ömer ve Macide'nin hikayesini okuyoruz İçimizdeki Şeytan'da.<br />
<br />
Macide Konservatuar bölümünde okuyan ve İstanbul'da akrabalarının konağında yaşayan bir genç kız.<br />
<br />
Ömer ise felsefe okuyan ve aynı zamanda postanede çalışan genç bir adam. Hikaye bu iki karakterin vapurdaki karşılaşmaları ve orada tanışmalarıyla başlar. Ömer gördüğü anda genç kıza vurulur.Sık sık görüşmeye ve zaman geçirmeye başlarlar.<br />
<br />
Babasının vefatından sonra akrabalarıyla kaldığı konakta fazlalık olduğunu hisseden Macide ile akrabaları arasında bir tartışma yaşanır ve Macide o gece bütün eşyalarını toplayıp konaktan çıkar. Bir de bakar ki Ömer sokakta onu bekliyor.<br />
<br />
Gidecek yeri olmayan Macide, Ömer ile beraber onun kaldığı pansiyona gider. Nikahsız olarak birlikte yaşamaya başlarlar. Önceleri Macide ile mutlu olacağını, aileyi geçindirmeyi becerebileceğini düşünen Ömer bunu başaramaz. Sürekli geçim sıkıntısı çeker ve sürekli arkadaşlarından borç para ister. Zamanla Macide'ye duyduğu ilgiyi kaybeder. Tüm bu sebepler yüzünden evlilik işlemleri için acele etmez.<br />
<br />
İki arada bir derede kalan Ömer eski yaşamından, Macide'nin tuhaf bulduğu arkadaşlarından bir türlü kopamaz. Kararsız, iradesiz ve çabalamayı sevmeyen kişiliği için ise sürekli "İçimizdeki Şeytan"ı suçlar.<br />
<br />
Macide ise herşeye rağmen Ömer'in sorumsuzluklarına anlayış gösterir ve sabreder. Onun değişmeyeceğinin farkındadır.<br />
<br />
Macide'nin geçmişiyle de yolu kesişir. Müziğe ilgi duymasında etkili olan öğretmeni Bedri Ömer'in arkadaşıdır. Macide o çağlarda Bedri'ye ilgi duyduğu için karşılaştıkları zaman buna çok şaşırır ancak Ömer'den gizler.<br />
<br />
Romanda birbirinden farklı iki karakterin birleşen hayatlarını ve sanırım biraz da birbirlerini idare etme çabalarını okuyoruz. Aynı zamanda bir ailenin geçim sıkıntısı altında nasıl ezileceğini de görmüş oluyoruz.<br />
<br />
Kitapta eksikliğini hissettiğim en önemli şey şuydu. Bence Macide ve Ömer'in aşkları kendini hissettirmiyor okurken. Böyle anlatamadığım bir soğukluk var kitapta. Konu olarak, verdiği toplumsal mesajlar olarak oldukça güzel bir roman. Ancak dediğim gibi samimiyet eksik geldi bana.<br />
<br />
Ancak okumaya değer.<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-72142683251885100012015-01-15T10:35:00.003+02:002015-01-15T10:35:54.653+02:00Fırsat Bu Fırsat :)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJGlZrG44IsOtqHfJow_Y2vumvND8TzIOjwAKJErNDvpG6_nf5i0wSJ-t3wvuCSFGYNbDuVonffnN99kvFOqrwFizzKu2grFKYOjWG_QEcyeIQJbSOu3rLDi5zPIbhf4q1GM_yyFra_7Su/s1600/tumblr_mncskhCHyc1rv4zk4o1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJGlZrG44IsOtqHfJow_Y2vumvND8TzIOjwAKJErNDvpG6_nf5i0wSJ-t3wvuCSFGYNbDuVonffnN99kvFOqrwFizzKu2grFKYOjWG_QEcyeIQJbSOu3rLDi5zPIbhf4q1GM_yyFra_7Su/s1600/tumblr_mncskhCHyc1rv4zk4o1_500.jpg" height="320" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Sabahın erken saatleri ve tabi ki bürodayım. Staj dönemindeyken üzerimde fazla sorumluluk yoktu ve boş zamanım çoktu haliyle. Her fırsatta blog aleminde fink atabiliyordum :)<br />
<br />
Ama artık böyle bir lüksüm yok gibi neredeyse. Ruhsatımı almış olduğumdan dolayı patronum herşeyi daha çabuk öğrenmem ve tecrübe edinmem için sorumlulukları bana bırakıyor. Aslında bu benim için süper bir durum. Çünkü koşturmak hoşuma gidiyor. Zaten çocukluğumdan beri masa başı bir işin benim için uygun olmadığını düşünürdüm :)<br />
<br />
Anlayacağınız işyerinde de eskisi gibi fırsat bulamıyorum. İki gündür sizin yazılarınızı okuyorum. O kadar geride kaldım ki çok okumak lazım çook :)<br />
<br />
İşten eve gidince de pestilim çıkmış oluyor çoğu zaman. Kalan vakti miskinlik yaparak, Friends izleyerek ve uykum gelmemişse kitap okuyarak geçirmeye çalışıyorum.Sizle paylaşmam gereken iki kitap yorumum var onları da bir ara yazacağım mutlaka. Okuduğum kitapları paylaşmak bana iyi geliyor nedense. Çünkü çok çabuk unutuyorum okuduklarımı. Burada yazılmış olarak durması benim için güzel :)<br />
<br />
Aslında yazamayışımın çok önemli bir sebebi daha var. Oldukça vaktimi alan ve önemsemem gereken birşey. Zamanı gelince burada paylaşacağım. İnşallah size güzel haberler de vereceğim. Ama daha zamanı var. Üzerimde psikolojik baskı yaratabilir çünkü :) Zaten sadece ailem ve Serkan biliyor şimdilik. İyi ki onların desteği var. Anlayacağınız zamanla yarışır gibiyim. Akreple yelkovan çok anlayışsız :)<br />
<br />
Yorumlarımı da cevaplayıp işe koyulmalıyım artık. Zaten şu anda yine dilekçe yazarmış gibi yapıyorum :D Bak işte bu konuda harika tecrübe kazandım :)<br />
<br />
Seviyorum sizleri. Hoşçakalın :)<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com36tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-60798598599634939592015-01-12T13:45:00.000+02:002015-01-12T13:47:08.849+02:00Kesin Dönüş<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://38.media.tumblr.com/8750a55c4b677d92d362e0f82a33d579/tumblr_n2g7p4w3MA1rj305uo1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="https://38.media.tumblr.com/8750a55c4b677d92d362e0f82a33d579/tumblr_n2g7p4w3MA1rj305uo1_500.gif" width="320" /></a></div>
<br />
Merhaba... Bu kelimeleri utana sıkıla yazdığımı bilmenizi isterim öncelikle :)<br />
<br />
Hayırsız bir blogger olup çıktım. Evet tahmin ettiğiniz gibi bir ara gerçekten yazma hevesimi kaybettim, yazmak istemedim. Sadece sizleri okuyup sessiz sessiz takip ediyordum. Sonra bunu da yavaş yavaş boşlamaya başladım.Anladım ki bir süre yazmak okumak yok bana. Yorumlarınızı görüp cevaplamamak ise tam bir vefasızlık kabul ediyorum. Beni merak edenler olduğunu görmek acayip mutlu etti beni ama bunu da söylemeden geçemem :) yorumlarda nerede olduğumu soran ve mail atan, merak eden birileri olması kadar güzel bir şey yok :)<br />
<br />
Neden böyle oldu, neden yorumlarınızı cevaplamak bile istemedim bilmiyorum. Sonra yazarım derken kaldı hep.Hatta bazen 5-6 gün hiç bakmadığım bile oldu.<br />
<br />
Sonuç olarak kendimi suçlu hissediyorum. Ama şimdi iyiyim ve artık yazmaya okumaya devam. Beni affedin emi :)<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com38tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-55954679650719886242014-12-16T16:37:00.000+02:002014-12-16T16:37:16.713+02:00Terleten MİM<div style="text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC9mpW7S1DVirx3vWCQOvzjyJTYTLDB2B3h4qZRi2hMoWA4UbvPtFsnXehmeOB4NtARQMQteiUq1RXRxJPKVUwzAlaQEW1sRPftFfzT1zso75g8xnSafy5fC6o5N77oS2jn9L8ekhRTz_S/s1600/8d2c3d24f8145ce073a621153bb7a397.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC9mpW7S1DVirx3vWCQOvzjyJTYTLDB2B3h4qZRi2hMoWA4UbvPtFsnXehmeOB4NtARQMQteiUq1RXRxJPKVUwzAlaQEW1sRPftFfzT1zso75g8xnSafy5fC6o5N77oS2jn9L8ekhRTz_S/s1600/8d2c3d24f8145ce073a621153bb7a397.jpg" height="400" width="256" /></a></div>
<a href="http://yapunzel.blogspot.com.tr/2014/11/en-bayldgm-mim-buydu-ve-bir-hayli-zordu.html" target="_blank">Plaza Sesi</a> en zor ve düşündürücü konularla dolu bir mim paslamış bana. Cevaplamakta çok geç kaldım ama kusuruma bakmaz o biliyorum ben :) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: #741b47;">Bu gece öleceğinizi bilseniz bazı insanlara bazı şeyleri söylememiş olmanın pişmanlığını hisseder miydiniz? Peki, neden söylemediniz?</span></b><br />
Bir şeyleri söylemediğim için pişman olacağım kadar önemli insan sayısı çok az hayatımda. Ve şu anda düşündüğümde ah keşke söyleyebilsem dediğim hiçbir şey yok içimde. Belki tek pişmanlığım sevdiklerime daha fazla vakit ayırmayışım olurdu. Çünkü ne kadar değer versek de günlük telaşlar bizi çoğu zaman yalnızlığa itiyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: #741b47;">Günün birinde çocuğunuzun doğduğu hastanede bir yanlışlık yapıldığını ve çocukların karıştığını öğrenseniz, kendi çocuğunuzla sizin büyüttüğünüz çocuğu değişir miydiniz?</span></b><br />
O kadar zor bir soru ki. Sanırım önce bir şok ve yıkım olurdu benim için. Ama her zaman şöyle düşünüyorum. Annelik sadece doğurmakla olmuyor. Kendi büyüttüğüm çocuğu da bir kenara atamazdım asla. Onunla olan ilişkimde bir değişiklik olmazdı. Yine öz çocuğummuş gibi devam ederdim hayatıma. Sadece öz çocuğumu tanımadan geçen zamana üzülürdüm. Ayy ağlayabilirim şu an :D Türk filmi sahnesinde hissettim kendimi :D</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: #741b47;">Hayalinizi süsleyen bir yerde bir hafta tam pansiyon harika bir tatil için uçan bir kelebeği yakalayıp ayaklarını ve kanatlarını koparır mıydınız?</span></b><br />
Koparmak deyince içim cız etti. Kelebeğin ufacık bir hayvan olması onun canlı olduğu ve acı çekeceği gerçeğini değiştirmez. Asla yapamazdım. Aksi halde tatili kelebeklerle dolu kabuslarla geçirebilirim :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: #741b47;">Bir yemeğe davetlisiniz ve önünüze tanımadığınız bir yemek konuyor. Tuhaf haline ve pek iştah açıcı görünmemesine rağmen tadına bakar mıydınız?</span></b><br />
Ne kadar aç olduğuma bağlı. Artık karnım gurulduyor, tansiyonum düşmeye başlıyor ve gözlerim kararıyorsa yapacak birşey yok, yerdim :)<br />
Ama genel olarak görüntü ve koku olarak kötü olduğunu düşündüğüm yemekleri ağzıma koymam.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: #741b47;">Sevdiğiniz biri için yalancı şahitlik yapar mısınız? Örneğin bir yayaya çarptığında direksiyonda dalga geçmesine rağmen çok dikkatli kullandığını söyler miydiniz? (Anne,baba,eş,sevgili)</span></b><br />
O parantez içindekiler olmayaydı iyiydi.Örnekteki gibi ciddi bir konuda yalancı şahitlik yapamam. Sonucu ne olursa olsun, isterse bir daha suratıma bakmasınlar. Ama basit bir konuda bu kuralı biraz çiğneyebilirim gibi düşünüyorum :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: #741b47;">Yetişme tarzınızda değişiklik yapma imkanınız olsa neyi değiştirirdiniz?</span></b><br />
Küçüklükten beri tabularla yetişmemiş olmayı tercih ederdim. Keşke geriye dönüp bunu değiştirme imkanım olsa. En azından kendi çocuğumu/çocuklarımı böyle yetiştirmeyeceğime eminim. Onların da bu soruya bu şekilde karşılık vermelerini asla istemem.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: #741b47;">Eviniz ve içindeki eşyalarınız yanıyor. Ailenizi, kendinizi ve köpeğinizi kurtardıktan sonra bir kez daha içeri girme şansınız var.Ne kurtarırdınız?</span></b></div>
<div style="text-align: justify;">
Herkes kurtulduktan sonra o şokla aklıma başka birşey gelmezdi sanırım ya. Mantıklı düşününce o olaydan sonra barınabilmek için paraya ihtiyacımız olacağı kesin. Sanırım cüzdanımı falan almak isterdim.Hayat bedava değil sonuçta.<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: #741b47;">Yarın sabah başka birinin kimliğinde uyanma şansınız olsa bunu değerlendirir miydiniz, kimi seçerdiniz?</span></b><br />
Bu soruyu okuduğumda aklıma hemen Virginia Woolf geldi. Nedendir bilmiyorum ama aklıma ilk geleni yazdım ben de. Tabi Virginia kadar çirkin olmak istemezdim :D Ay neyse ölünün arkasından konuşmayayım fazla :D<br />
<br />
Plaza Sesi'nden bir mim daha var ama şu an yapmam gereken işlerim var. Onu da yarın hallederim :) Çok teşekkür ederim tatlışıma :)<br />
<br />
<b>xCoach</b> seni asla atlamam bilirsin :))<br />
<b>yaz-(s)aklan-kaç</b>'ım da gözümden kaçmadıysa cevaplamadı sanırım bu mimi.<br />
<br />
Seviyorum sizi :)<br />
<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com45tag:blogger.com,1999:blog-4537017418268712773.post-81471789060990853962014-12-05T15:43:00.001+02:002014-12-05T16:04:46.229+02:00Okuyucu Mimi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiflIkpQuL9lFSlP8I1o735ihoCAmMe2HhXkesh_ab5Btvzp2W61LWh1t3IsD2j_scoG2nvRrgHFmtCl32CO1vgmOPTxhwoqr_BBvOYy9RtLe3Z3Q7wxb5pCbwiRDhrkdHs19eqZ_rVjSH7/s1600/0445bfab16a8d5bee13e1007f3e8f732.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiflIkpQuL9lFSlP8I1o735ihoCAmMe2HhXkesh_ab5Btvzp2W61LWh1t3IsD2j_scoG2nvRrgHFmtCl32CO1vgmOPTxhwoqr_BBvOYy9RtLe3Z3Q7wxb5pCbwiRDhrkdHs19eqZ_rVjSH7/s1600/0445bfab16a8d5bee13e1007f3e8f732.jpg" height="400" width="172" /></a></div>
<a href="http://yazsakla.blogspot.com.tr/2014/12/3-gun-mimli.html" target="_blank">yaz-(s)aklan-kaç</a> beni mimden mahrum etmemiş sağolsun :) Hemencik cevaplıyorum :)<br />
<br />
<span style="color: #741b47;">Arabada kitap okurken rahatsız olur musun?</span><br />
Bazen rahatça okuyabilirim. Ama bazen de başım döner midem bulanır hemen kapatırım kitabı. Yol boyunca okuyabilenlere hayret etmişimdir her zaman :)<br />
<br />
<span style="color: #741b47;">Hangi yazarın tarzı tam senlik, neden?</span><br />
Ahmet Ümit en sevdiklerimden. Çünkü kitabın sonunda şaşırmayı ve aksiyonu seviyorum biraz. Roman boyunca da kimin katil olabileceğini tahmin etmeye çalışmak acayip keyifli :)<br />
Son zamanlarda okuduğum Sarah Jio'yu da çok sevdim. Tarz olarak geçmişle bugün arasında bağlantı kuran olay örgüleri var. Yine Ahmet Ümit'te olduğu gibi roman sonunda beni şaşırtıyor. Ustaca kurgulanmış romanlara sahip bence.<br />
<br />
<span style="color: #741b47;">Harry Potter serisi mi, Alacakaranlık serisi mi ? Cevabınızı desteklemek için üç neden belirtin.</span><br />
Harry Potter'ı severek okumuştum. Alacakaranlık da hayran olduğum bir seriydi. Ancak filmlerinden sonra biraz tiksindim diyebilirim. Okurken çok sevmiştim oysa ki.Ama bence herkesi bıktırdılar. Sanırım Harry Potter diyorum. Ama üç neden belirtmesem de olur sanırım. İçgüdüsel bir karar :))<br />
<br />
<br />
<span style="color: #741b47;">Kitaplarını koklar mısın?</span><br />
Hayır hiç yapmadım bunu.<br />
<br />
<span style="color: #741b47;">Kitaplığının en ince kitabı hangisi?</span><br />
Kürk Mantolu Madonna.<br />
<br />
<span style="color: #741b47;">Kitaplığının en kalın kitabı hangisi?</span><br />
Ders kitabı kategorisinde ama olsun. Borçlar Hukuku :)<br />
<span style="color: #741b47;"><br /></span>
<span style="color: #741b47;">İyi bir okuyucu olduğun kadar iyi bir yazar mısın? Geleceğinde yazarlık görüyor musun?</span><br />
İyi bir okuyucu olduğumu kim söyledi ki :)) Aslında üniversite yıllarıma göre daha iyi okuduğumu söyleyebilirim ama yeterli olduğunu düşünmüyorum kesinlikle. Okumak istediğim uzun bir kitap listesi var ve sürekli yeni kitaplar çıkıyor. Ömrüm buna yetişebilecek mi bilmiyorum :) İyi yazdığımı ve gelecekte yazarlık kariyeri görmüyorum kendimde :) Benim yazma sebebim sadece rahatlamak. Bunu profesyonele dökmek aklımın ucundan bile geçmez.<br />
<br />
<span style="color: #741b47;">Daha önce okuyup da nefret ettiğin bir kitabı vermek isteseydin bu hangisi olurdu?</span><br />
Elif Şafak-Medcezir.<br />
<br />
<span style="color: #741b47;">Harry Potter ve Açlık Oyunlarına benzeyen ama daha az bilinen bildiğin bir seri var mı ?</span><br />
Serilerle pek ilgilenmiyorum.<br />
<span style="color: #741b47;"><br /></span>
<span style="color: #741b47;">Zombiler mi vampirler mi?</span><br />
Zombileri pek tercih etmiyorum :) Vampirler daha ihtişamlı bence :)<br />
<br />
<span style="color: #741b47;">Son olarak komple aşk romanı mı yoksa biraz aşk karıştırılmış aksiyonlu romanlar mı ?</span><br />
Sadece aşk bayıyor bazen.Aksiyon da olsa tadından yenmez :)<br />
<br />
yaz-(s)aklan-kaç'ım teşekkür ederim bu güzel sorular için :) "Sevgülünle" çok tatlı zamanlar geçir emi :) Aşk hep sizinle olsun :)<br />
<br />
Ben de <a href="http://kreatifbaskan.blogspot.com.tr/" target="_blank">Kreatif Baskan</a> ve <a href="http://xcoach.blogspot.com.tr/" target="_blank">xCoach</a> 'u mimledim gitti :)<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/09641653288484755208noreply@blogger.com19